GEÇMİŞ DÖNEMLERİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE MÜKELLEFİYET TESİSİ HALİNDE GEÇMİŞ DÖNEMLERE İLİŞ

Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Bu konuyu Sosyal Medyada Paylaşabilirsiniz: Facebook Twitter
GEÇMİŞ DÖNEMLERİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE MÜKELLEFİYET TESİSİ HALİNDE GEÇMİŞ DÖNEMLERE İLİŞ
02.05.2015, 17:30,
#1
GEÇMİŞ DÖNEMLERİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE MÜKELLEFİYET TESİSİ HALİNDE GEÇMİŞ DÖNEMLERE İLİŞ
GEÇMİŞ DÖNEMLERİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE MÜKELLEFİYET TESİSİ HALİNDE GEÇMİŞ DÖNEMLERE İLİŞKİN BEYANNAMELERİN DURUMU
7 Aralık 2013, 00:12
Danıştay 4. Dairesi
Tarih : 07.02.2013
Esas No : 2012/6286
Karar No : 2013/462
VUK Mük. Md. 355
GEÇMİŞ DÖNEMLERİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE MÜKELLEFİYET TESİSİ HALİNDE GEÇMİŞ DÖNEMLERE İLİŞKİN BEYANNAMELERİN DURUMU
Geçmiş dönemleri kapsayacak şekilde vergi mükellefiyeti tesis edilmesi halinde, işe başlama tarihi ile mükellefiyetin tesis edildiği tarih arasındaki dönemler için elektronik ortamda beyanname vermesi hukuken ve fiilen mümkün olmayan mükellef adına beyanname verme yükümlülüğünün ihlali nedeniyle ceza kesilemeyeceği hk.
İstemin Özeti: Davacı adına elektronik ortamda beyanname verme yükümlülüğünün ihlali nedeniyle 2007/12 ve 2008 yılının muhtelif dönemleri için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesinin kararıyla; söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde ceza kesileceği hususu davacıya yazılı olarak bildirilmeden kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezaların kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı idare, kesilen cezanın hukuka uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Karar: 213 Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliklerine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un “Yetki” başlıklı mükerrer 257. maddesinin 4. fıkrasında, “… vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları kullanmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu” hükmüne yer verilmiş, mükerrer 355. maddesinde ise, bu Kanun’un 86, 148, 149, 150, 256 ve 257. maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257. madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlar hakkında özel usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, gayrimenkullerle ilgili olarak tapu sicil müdürlüklerince doldurulan bilgi formlarından ve elektronik ortamda yapılan sorgulama sonuçlarından hareketle, davacının 10.05.2005 ila 19.12.2008 tarihleri arasında yapmış olduğu taşınmaz satışları nedeniyle bu döneme ilişkin ticari kazanç mükellefiyetinin açılış ve kapanışının yapılması gerektiği yolundaki 25.10.2010 tarihli yazıya istinaden davacı adına mükellefiyet tesis edilerek ilgili dönem beyannamelerini vermemesi nedeniyle dava konusu özel usulsüzlük cezalarının kesildiği anlaşılmıştır.
Mükellefin işe başladığı tespit edilen tarih esas alınarak, geçmiş dönemleri de kapsayacak şekilde mükellefiyet tesis edilmesi halinde, işe başlama tarihi ile mükellefiyetin tesis edildiği tarih arasındaki dönemlerde elektronik ortamda beyanname verilmesi hukuken ve fiilen mümkün olmadığından dava konusu özel usulsüzlük cezalarını kaldıran Mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine ve kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, oyçokluğuyla karar verildi(*).

 
02.05.2015, 17:31,
#2
RE: GEÇMİŞ DÖNEMLERİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE MÜKELLEFİYET TESİSİ HALİNDE GEÇMİŞ DÖNEMLERE İLİŞ
Geçmişe Yönelik Mükellefiyet Tesis Edilerek Usulsüzlük Cezası Kesilebilir Mi?
Tarih: 21/07/2014



Değerli okurlarımız, bilindiği üzere vergi daireleri bir çok mükellefe farklı gerekçelerle (ev alıp sattın, araba alıp sattın gibi) mükellefiyet tesis ederek geriye yönelik özellikle yüklü miktarlarda özel usulsüzlük cezası kesebilmektedir.

Bunun son uygulamasını birden fazla araç alıp satanlar için yapılan işlemlerde gördük. Örneğin, 2011 yılının Ocak ayında iki araç alıp satan biri, 2012 ve 2013’te de ikişer araç alıp satmış ise (toplamda 3 yılda 6 araç) vergi daireleri ticari faaliyette bulunulduğundan bahisle, 2011 yılının Ocak ayından itibaren mükellefiyet tesis ederek beyannameler verilmediğinden ve bildirimler yapılmadığından 3 yıl için mükelleflere çok ciddi tutarlarda usulsüzlük cezası kesebilmekte idi ve halen de bu gibi durumlarda ceza kesmeye devam ediyor. Bu tür mükellefiyet tesislerinde usulsüzlük cezaları öyle boyutlara ulaşabiliyor ki, örneğin 6 araçtan 12 bin TL kar ettiği varsayılan bir mükellefe 50-100 bin TL gibi usulsüzlük cezası kesilebiliyor. 

Vergi daireler bu cezaları kesiyor ama vergi mahkemeleri daireler gibi düşünmüyor. En son İstanbul 11’inci Vergi Mahkemesi 27.06.2014 tarihli 2013/3379 Esas Numaralı ve 2014/1573 Sayılı Kararında;

“… 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Yetki" başlıklı mükerrer 257'nci maddesinin 4 üncü fıkrasında," ... vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları kullanmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya Maliye Bakanlığı'nın yetkili olduğu" hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde, bu Kanunun 86, 148, 149, 150, 256 ve 257’nci maddelerinde yer alan
zorunluluklar ile mükerrer 257’nci madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlar hakkında özel usulsüzlük cezası kesileceği, bu hükmün uygulanması için, bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebliğlerde bilginin verilmesi için tayin olunan sürede cevap verilmemesi, eksik veya yanıltıcı bilgi verilmesi durumunda haklarında Kanunun ceza hükümlerinin uygulanması cihetine gidileceğinin ilgililere yazılı olarak bildirilmesinin şart olduğu, ancak, bu ödevlerin yerine getirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca yapılan düzenleyici idari işlemlerle duyurulması halinde, ilgililere ayrıca yazılı olarak bildirilme şartı aranmayacağı düzenlenmiştir. 

Dosyanın incelenmesinden, … Ortaklığı hakkında düzenlenen 26/09/2012 tarih ve … sayılı vergi tekniği raporuyla, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında sahte belge komisyonculuğu yaptığı tespit edilen …in sahte belge organizasyonunun üyeleri olduğu, bu nedenle … Ortaklığı adına geçmişe yönelik mükellefiyet tesis ettirildiği, ortaklığın 2012/01 ilâ 12 dönemlerine ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve Katma Değer Vergisine ilişkin beyannameleri süresinde ve elektronik ortamda vermemesi nedeniyle özel usulsüzlük cezalarının kesildiği anlaşılmaktadır. İdari cezalar için de geçerli olan, cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılamayacağı yolundaki genel ceza hukuku ilkesi uyarınca 213 Sayılı Yasanın mükerrer 355'inci maddesinde yaptırıma bağlanan hususların kanuni süresi içerisinde elektronik ortamda verilmemesi fiilinin tamamlanması; failin, fiilin ilgili bulunduğu dönemde tüccar sıfatını taşımasının yanı sıra bundan ayrı olarak bu dönemde adına tesis edilmiş bir mükellefiyet kaydının bulunmasına da bağlı olmakla ve olayda, faaliyetini mali idarenin bilgisi dışında bıraktığı dönemden sonra saptanarak adına mükellefiyet tesis edilen yükümlünün beyanname vermesi gerektiği belirtilen dönemlerde mükellefiyet kaydı bulunmaması ya da re'sen tesis edilen mükellefiyet kaydından haberdar olmaması nedeniyle cezayı istilzam eden fiilin tüm unsurlarıyla oluştuğundan bahsedilemeyeceği, başka bir ifadeyle ilgili dönemlerde anılan ticari faaliyetinden dolayı mükellefiyet kaydı bulunmayan ya da re'sen tesis edilen mükellefiyet kaydından haberdar olmayan davacının o tarihlerde ilgili dönem beyannamelerini yasal süresinde verme fiilini gerçekleştirmesinin olanaklı bulunmadığı sonucuna varılmış olup, geçmişe dönük olarak tesis edilen ve davacının sonradan haberdar olduğu re'sen mükellefiyete istinaden ilgili dönem beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde ve elektronik ortamda verilmediği gerekçesiyle 213 Sayılı Yasanın mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen davaya konu özel usulsüzlük cezalarında yasal isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne; davaya konu özel usulsüzlük cezalarının kaldırılmasına…” oybirliği ile karar vermiştir.

Bu karar ile, geçmiş dönemlerde ticari faaliyetinden dolayı mükellefiyet kaydı bulunmayan ya da re'sen tesis edilen mükellefiyet kaydından haberdar olmayan davacının o tarihlerde ilgili dönem beyannamelerini yasal süresinde verme fiilini gerçekleştirmesinin olanaklı bulunmadığı belirtilmekte, geçmişe dönük olarak tesis edilen ve davacının sonradan haberdar olduğu re'sen mükellefiyete istinaden ilgili dönem beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde ve elektronik ortamda verilmediği gerekçesiyle 213 Sayılı Yasanın mükerrer 355'inci maddesi uyarınca kesilen davaya konu özel usulsüzlük cezaları kaldırılmaktadır.

Bu karar önemli bir karardır ve ticari faaliyetten elde edildiği varsayılan gelirin çok çok üzerinde usulsüzlük cezaları kesilmesi engellenmektedir. Karar hakkaniyete uygun bir karar olmuştur ve vergi dairelerinin bu tür durumlarda usulsüzlük cezası kesmesi Hazineye gelir sağlamayacağı gibi, dosya masrafı ve Avukatlık ücreti nedeniyle yük getirecektir.
Gazeteport
02.05.2015, 17:32,
#3
RE: GEÇMİŞ DÖNEMLERİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE MÜKELLEFİYET TESİSİ HALİNDE GEÇMİŞ DÖNEMLERE İLİŞ
T.C.

D A N I Ş T A Y DÖRDÜNCÜ DAİRE

Esas No: 2012/6286-Karar No: 2013/462

Özeti : Geçmiş dönemleri kapsayacak şekilde vergi mükellefiyet tesisi halinde, mükellefiyetin tesis edildiği tarihe kadar ki dönemler için beyanname vermesi hukuken ve fiilen mümkün olmayan davacı adına beyanname verme yükümlülüğünün ihlali nedeniyle ceza kesilemeyeceği hakkında.

Temyiz Eden : Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı (Etimesgut Vergi Dairesi Müdürlüğü)
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacı adına elektronik ortamda beyanname verme yükümlülüğünün ihlali nedeniyle 2007/12 ve 2008 yılının muhtelif dönemleri için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Ankara 6. Vergi Mahkemesinin 29.03.2012 günlü ve E:2011/1919, K:2012/352 sayılı kararıyla; söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde ceza kesileceği hususu davacıya yazılı olarak bildirilmeden kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezaların kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, kesilen cezanın hukuka uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi M. Volkan Uluçay’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3’üncü maddesinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliklerine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun “Yetki” başlıklı mükerrer 257′nci maddesinin 4’üncü fıkrasında,” … vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları kullanmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu” hükmüne yer verilmiş, mükerrer 355’inci maddesinde ise, bu Kanunun 86, 148, 149, 150, 256 ve 257’nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257’nci madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlar hakkında özel usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, gayrimenkullerle ilgili olarak tapu sicil müdürlüklerince doldurulan bilgi formlarından ve elektronik ortamda yapılan sorgulama sonuçlarından hareketle, davacının 10.05.2005 ila 19.12.2008 tarihleri arasında yapmış olduğu taşınmaz satışları nedeniyle bu döneme ilişkin ticari kazanç mükellefiyetinin açılış ve kapanışının yapılması gerektiği yolundaki 25.10.2010 tarihli yazıya istinaden davacı adına mükellefiyet tesis edilerek ilgili dönem beyannamelerini vermemesi nedeniyle dava konusu özel usulsüzlük cezalarının kesildiği anlaşılmıştır. Mükellefin işe başladığı tespit edilen tarih esas alınarak, geçmiş dönemleri de kapsayacak şekilde mükellefiyet tesis edilmesi halinde, işe başlama tarihi ile mükellefiyetin tesis edildiği tarih arasındaki dönemlerde elektronik ortamda beyanname verilmesi hukuken ve fiilen mümkün olmadığından dava konusu özel usulsüzlük cezalarını kaldıran Mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine ve kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına 07.02.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY
Davacının gayrimenkul alım satımı faaliyetinde bulunduğu halde ilgili dönem beyannamelerini elektronik ortamda vermemesi üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarını, yazılı bildirim olmadığı gerekçesiyle kaldıran mahkeme kararı davalı İdare tarafından temyiz edilmiştir. İdari düzenlemeler uyarınca kapsama alınan mükellefler açısından fiziki ortamda beyanname kabulüne son verildiği ve beyanname verme yükümlülüğünün niteliği itibarıyla mükerrer 355′inci maddenin birinci fıkrasında yer alan yasal düzenlemelerde olduğu gibi bilginin ibrazı ödevi niteliğinde olmadığı dikkate alındığında, elektronik ortamda beyanname verme yükümlülüğü için yazılı bildirim şartının aranmayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2004, 2005, 2006 ve 2008 yıllarında aldığı gayrimenkulleri 2005, 2007 ve 2008 yıllarında sattığı, dolayısıyla belirli bir ticari organizasyon dahilinde sürekli olarak ve kar amacı güderek yürüttüğü bu faaliyetin ticari faaliyet niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle, kayıt dışı olarak ticari faaliyette bulunduğu tespit edilen davacı adına geçmiş dönemlere ilişkin olarak elektronik ortamda beyanname verme yükümlülüğünün ihlali nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesilmesine yasaya aykırılık bulunmadığından cezayı kaldıran Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara karşıyım.

http://www.muhasebedr.com/danistaydan-geriye-donuk-e-beyanname-verme-ve-ceza-hakkinda-onemli-karar/  
 
02.05.2015, 17:34,
#4
RE: GEÇMİŞ DÖNEMLERİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE MÜKELLEFİYET TESİSİ HALİNDE GEÇMİŞ DÖNEMLERE İLİŞ
Maliye Bakanlığından:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: 449)


1. Giriş:
Geçmişe yönelik mükellefiyet tesis edilenlere elektronik beyanname ve bildirimleri vermemeleri nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezaları bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.

2. Özel Usulsüzlük ve Usulsüzlük Cezalarına İlişkin Açıklamalar:
Bilindiği üzere, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun1 mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak vergi beyannamelerinin ve belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarının Form Ba (Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu), mal ve hizmet satışlarının ise Form Bs (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) ile elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin yükümlülükler getirilmiş ve bu yükümlülüklere ilişkin usul ve esaslar konuyla ilgili yayımlanan genel tebliğlerle duyurulmuştur. Söz konusu yükümlülüklere uyulmaması durumunda anılan Kanunun mükerrer 355 inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.
Vergi mükellefiyeti, mükelleflerin başvurusu üzerine tesis edilebildiği gibi vergi inceleme raporları, vergi dairesi tespitleri veya sair tespitler dikkate alınarak idare tarafından da tesis edilebilmektedir. Mükellefiyet tesisini gerektiren yükümlülük meydana gelmesine rağmen mükellefiyetin süresinde tesis edilmediği hallerde durumun tespitini müteakip geçmişe yönelik mükellefiyet tesis edilmekte ve mükelleflere, elektronik ortamda yerine getirilmesi gereken söz konusu yükümlülüklerini süresinde yerine getirmemeleri nedeniyle özel usulsüzlük cezaları tatbik edilmektedir.
Kesilen bu cezalara karşı açılan davalarda, yargı mercilerince, geriye yönelik mükellefiyet kaydı tesis edildikten sonra mükellefiyete bağlı sorumlulukların ancak ileriye yönelik olarak yerine getirilmesinin beklenebileceği, işe başlama tarihi ile mükellefiyetin tesis edildiği tarih arasındaki dönemlerde elektronik ortamda beyanname verilmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığı, elektronik ortamda beyanname vermesi gerektiğinden haberdar olmayan davacı adına beyanname vermediğinden hareketle ceza kesilemeyeceği gibi gerekçelerle bu cezaların kaldırılması yönünde verilen kararlar müstakar hale gelmiştir.

Müstakar hale gelen yargı kararları sonucu kaldırılan söz konusu cezalarla ilgili olarak, idare ile mükellefler arasında ihtilaflara ve idarenin gereksiz yere yargılama gideri ödemesine mahal vermemek için bundan sonra geçmişe yönelik mükellefiyet tesis edilenlere elektronik ortamda beyanname ve bildirimlerin verilmemesi nedeniyle, söz konusu beyanname ve bildirim verilmeyen dönemlere ilişkin olarak Kanunun mükerrer 355 inci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası veya 352 nci maddesi uyarınca usulsüzlük cezası kesilmeyecektir.


Diğer taraftan, beyanname verilmemesi nedeniyle söz konusu mükellefler hakkında geçmişe yönelik olarak verginin tarh edilmesine, süresinde tahakkuk etmeyen vergiler için vergi ziyaı cezası kesilmesine ve işe başlamanın süresinde bildirilmemesi nedeniyle Kanunun 352/I-7 maddesi hükmü uyarınca usulsüzlük cezası kesilmesine yönelik işlemlerin yapılmasına devam edileceği tabiidir.

3. Beyanname ve Bildirimlerin Verilmesi Gerektiğine İlişkin Mükelleflere Yapılacak Bildirim:
Geçmişe yönelik olarak mükellefiyet tesis edilen mükelleflerden beyannamelerini ve Form Ba ile Form Bs bildirimlerini elektronik ortamda göndermek zorunda olanlara, vergi dairesince; haklarında (vergi türleri de belirtilmek suretiyle) mükellefiyet tesis edildiği, 340 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği2 ve 15 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde yer alan esaslar çerçevesinde beyanname ve bildirimlerini elektronik ortamda vermelerini sağlayacak işlemleri yerine getirmeleri için kendilerine 15 günlük süre verildiği hususu bir yazı ile tebliğ edilir.
Mükellefe tebliğ edilen bu yazıda;
a) Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içindeki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin, sürelerinde ve duruma göre elden, posta vasıtasıyla veya elektronik ortamda verilmesi gerektiği,
b) Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonraki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin ise sürelerinde, mutlaka elektronik ortamda verilmesi gerektiği,
c) Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ceza hükümlerinin tatbik edileceği
hususlarına da yer verilecektir.

4. Uygulanacak Cezalar:
Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, vergi dairesince yazılan yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içindeki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin sürelerinde elden, posta vasıtasıyla veya elektronik ortamda verilmemesi durumunda, vergi dairesince Kanunun 352 nci maddesine göre usulsüzlük cezaları kesilecektir. Ayrıca, beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezasını gerektiren durumlarda Kanunun 336 ncı maddesine göre vergi ziyaı cezası ile usulsüzlük cezası karşılaştırılacak ve ağır olan ceza uygulanacaktır.
Beyanname ve bildirim verme süresinin son günü, vergi dairesince yazılan yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonraki tarihlere denk gelen beyanname ve bildirimlerin sürelerinde elektronik ortamda verilmemesi durumunda ise vergi dairesince Kanunun mükerrer 355 inci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası, ayrıca, beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezasını gerektiren durumlarda vergi ziyaı cezası kesilecektir.
Tebliğ olunur.


––––––––––––––––––––
1 10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
2 30/9/2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  APHB/MUHSGK’NIN SÜRESİ DIŞINDA VERİLMESİ HALİNDE YAPILMASI Ahmet Barlak 0 2,465 05.09.2021, 11:17
Son Yorum: Ahmet Barlak
  Tevkifata tabi bir işle tevkifata tabi olmayan bir işin aynı anda verilmesi halinde n Ahmet Barlak 0 4,514 16.03.2021, 09:12
Son Yorum: Ahmet Barlak
  MÜKELLEFİN ÖLÜMÜ HALİNDE TİCARİ İŞLETMENİN DURUMU Ahmet Barlak 14 51,524 16.11.2019, 13:19
Son Yorum: Ahmet Barlak
  İki İşin Birarada Yapılması Halinde ayrı Defter Tutulup Tutulmayacağı Ahmet Barlak 0 5,341 04.09.2019, 14:07
Son Yorum: Ahmet Barlak
  Muhasebe defterlerinin kaybolması(zayi) halinde yönetim kurulunca yapılması gereken i Muradiye Karabulut 5 27,316 27.07.2019, 08:37
Son Yorum: Ahmet Barlak

Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi