29.04.2015, 14:00,
(Bu konu en son: 25.05.2019, 10:45 Tarihinde, Saat: {2} düzenlenmiştir. Düzenleyen: Ahmet Barlak.)
|
|
Muradiye Karabulut
Muhasebe Elemanı
|
Yorum Sayısı: 607
415
Üyelik Tarihi: 25.04.2015
Rep Puanı:
0
|
|
BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
1- BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ MUHASEBE KAYDI NASIL YAPILMALI?
2- BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ AMORTİSMAN ORANI KAÇ
3- BİLGİSAYAR PROGRAMLARI İÇİN YAPILAN SONRADAN YAPILAN GİDERLER (GÜNCELLEME BEDELLERİ VB.) AMORTİSMAN YOLU İLE İTFA MI EDİLMELİ YOKSA DİREK GİDER Mİ YAZILMALI
4- BİLGİSAYAR PROGRAMLARI İÇİN NE ZAMAN AMORTİSMAN AYRILMAYA BAŞLANMALI
5- BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ KULLANIMI İÇİN ALINAN EĞİTİM GİDERLERİ YAZILIMIN MALİYETİNE Mİ ATILMALI YOKSA GİDER Mİ YAZILMALI
6- AMORTİSMAN SÜRESİ DOLMADAN YAZILIMIN DEĞİŞTİRİLMESİ DURUMUNDA KALAN TUTARIN NASIL İTFA EDİLİR.
7-YURT DIŞINDAN YAZILIM ALINMASINDA BELGE DÜZENİ VE VERGİLENDİRME
BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
IV. YAZILIMLAR HESABI
Tekdüzen hesap plan n n 26 numaral hesap grubunda bir
baka ifade ile maddi olmayan duran varl klar hesap grubu içerisinde
yer almas gereken yaz l mlar için en uygun hesap kodunun “265”
oldu_u düünülmektedir. Bu durumda hesap “265 YAZILIMLAR
HESABI” eklinde isimlendirilecektir.
Bu hesap, yaz l m firmalar na yazd r lan programlar ile haz r
yaz lm paket programlar n izlendi_i hesap niteli_inde olacakt r.
265 YAZILIMLAR HESABI’n n alt hesaplar n n da olmas
gerekmektedir. Çünkü iletmelerde çok farkl amaçlarla programlar3 Wikipedia, http://en.wikipedia.org/wiki/Portal:Information_technology, (Ziyaret Tarihi
11.07.2006)
Afyon Kocatepe Üniversitesi, _._.B.F. Dergisi (C. IX ,S.1, 2007) 345
yaz lmakta ve pazarlanmaktad r. Bu amaçla “265 YAZILIMLAR
HESABI”n n alt hesaplar için bizim önerimiz öyle olacakt r;
265.01 Muhasebe Yaz l mlar
265.02 Üretim Yaz l mlar
265.03 Mevzuat Yaz l mlar
265.04 Ofis Yaz l mlar
265.05 Aletim Yaz l mlar
265.06 …………………..
Hesab n ileyii ise öyledir;
- Aletme taraf ndan al nan bilgisayar program
bedelleri bu hesaba borç yaz l r,
- Tamamen amorti edilen program bedelleri
kay tlardan ç kar l rken ve uygulamadan kald r lan program
bedelleri bu hesaba alacak kaydedilir.
- Zaman içerisinde özelli_ini ve geçerlili_ini
kaybeden bilgisayar programlar n n itfa edilmemi de_erleriyle
ilgili dönemde zarar yaz lmak suretiyle aktiften ç k sa_lan r.
HAZIRLATTIRILAN BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ AMORTİSMANI
SORU: Bilgisayar programları amortismana tabi tutulabilir mi? Kurum olarak Türkiye çapında stok hareketlerini takip edebilmek için yaptırmış bulunduğumuz program için ödeyeceğimiz bedeli amortismana tabi tutmamız zorunlu mudur?
YANIT: İşletmelerin kullandıkları iş bilgisayarları için yaptırdıkları bilgisayar programlarının (software) iktisadi ve teknik ömrünün bir yıldan uzun sürmesi ve değerlerinin Vergi Usul Yasası'nın 313'üncü maddesinin son fıkrasında yazılı bulunan tutarı aşması halinde, bunların genel esaslara göre itfa edilmeleri bir başka anlatımla amortismana tabi tutulması gerekmektedir. (2009 yılı için bu tutar 670 TL olarak belirlenmiştir.)
Bilgisayarları kullanabilmek için gerekli yazılımlar uygulamada iki gruba ayrılmaktadır;
* İşletim sistemleri: İşletim sistemleri bilgisayar kullanmak için zorunlu bir yazılımdır. Bu programlar olmadıkça bilgisayarı kullanmak mümkün değildir. Bu tür sistemler bilgisayarla birlikte satılmaktadırlar. Daha sonra yeni versiyonları ile değiştirilebilmektedirler. Böyle bir durumda bilgisayarla birlikte satılan programlar, bilgisayarın satın alma bedeline dahil olması nedeniyle bilgisayarla birlikte amortismana tabi tutulmaktadır.
Yeni versiyonu yüklenilen işletim sistemleri ise bilgisayarın veya sistemin fonksiyonunu ve değerini artırıcı gider niteliğinde olduğundan maliyet bedeline eklenmektedir.
* Programlar: İşletmenin faaliyetine bağlı olarak, işletmelerde beklenen verimi ve hızlılığı sağlamak amacıyla özel olarak yaptırılan veya yapılmış programların alınması halinde bu programlar da gayri maddi hak kapsamında değerlendirileceğinden amortisman konusu yapılmaktadır.
Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'nın 2'nci maddesinde bilgisayar programları ve program sonucu doğması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları fikir ve sanat eseri niteliğinde sayılmış, Gelir Vergisi Yasası'nın 18'inci maddesinde de bilgisayar yazılımları eser olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle uygulama programlarının gayri maddi hak olarak amortismana tabi tutulması gerekmektedir.
Diğer yandan kamu idaresi tarafından uygulaması zorunlu tutulan yazılım programlarının değiştirilmesi gerektiğinde, eski yazılım programlarının henüz amortisman süresi dolmamış ise mükellefler bu takdirde kalan süreyi fevkalade ve teknik amortisman yoluyla itfa edebilmektedirler.
Veysi Seviğ
|
|
25.05.2019, 10:10,
(Bu konu en son: 25.05.2019, 10:53 Tarihinde, Saat: {2} düzenlenmiştir. Düzenleyen: Ahmet Barlak.)
|
|
Ahmet Barlak
S.M. Mali Müşavir
|
Yorum Sayısı: 1,040
540
Üyelik Tarihi: 23.04.2015
Rep Puanı:
0
|
|
RE: BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Diğer maddi olmayan duran varlıklar ve muhasebe uygulamaları
Soru: Diğer maddi olmayan duran varlıkların muhasebeleştirilmesi ne şekilde olacaktır?
Cevap: Maddi Olmayan Duran Varlıklar grubunda yer alan diğer bilanço hesaplarının hiçbirinde izlenmeyen maddi olmayan duran varlık kalemleri bu hesapta izlenir.
Tek düzen hesap planında bu hesaba nelerin gireceği açıkca belirtilmemiştir. Dolayısıyla şirketler açısından adeta joker hesabı gibidir. Tanımlanamayan ve maddi kıymeti olmayan bircok harcama bu hesapta izlenmektedir.
267 No.lu hesapta izlenecek varlıklara, son yıllarda giderek yaygınlaşan ve önemli tutarlarda ödeme yapılan bilgisayar programları örnek verilebilir.
Bilgisayar makineleri amortisman mevzuuna girdiği için bunların amortismanında tereddüt yoktur. Ancak bilgisayar programları için ödenen bedellerin kayıtlara nasıl intikal ettirileceği, bu konuda herhangi bir belirleme bulunmadığı için tartışma konusu olmaktadır.
Bilgisayar yazılımları (software); bilgisayar donanımlarının (bilgisayar makinesi-hardware) öncelikle işletilmesini, daha sonrada belli bir fonksiyonu yerine getirmesini temin amacıyla oluşturulan program veya programlar serisinden oluşan bir fikir eseri olarak tanımlanmaktadır.
Bu anlamda bilgisayar yazılımları işletim programları ve kullanılacak amaca göre geliştirilen uygulama programlarından oluşmaktadır.
Bilgisayar donanımlarının çalışabilir hale gelmesi için öncelikle işletim programlarına sahip olması gerekmektedir. Bir başka ifade ile işletim programları bilgisayara adeta can vermektedir. Bu programlar olmadan bilgisayarın kullanılabilir ve satılabilir hale gelmesi mümkün bulunma-maktadır. Bu nedenle işletim programları için ödenen bedellerin bilgisayar donanım maliyetine dahil edilerek amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekir.
Uygulama programları ise ya özel sipariş verilerek hazırlatılmakta ya da mevcut programlar kullanım hakları satın alınarak edinilmektedir. Her iki halde de ödenen bedeller sonucunda gayri maddi bir hak elde edilmektedir. Bu nedenle söz konusu ödemelerin aktifleştirilerek amortisman konusu yapılması gerekir.
Bilgisayar programlarının faydalı ömrü ve buna bağlı olarak amortisman oranı, 333 no.lu VUK Genel Tebliği’nin 4. bölümünde 4 yıl % 25 yıllık amortisman oranı olarak belirlenmiştir. DEĞİŞTİ
Ancak, bilgisayar teknolojisi devamlı gelişmekte ve bilgisayar programları da oldukça süratli bir şekilde değişime uğramaktadır. Bu nedenle bilgisayar programlarının amortismanında VUK’nun 317. maddesinde yer alan fevkalade amortismana ilişkin hükümlerin uygulanması da düşünülebilir.
Uygulama : İşletme 100.000 TL ödeyerek bir muhasebe programı almıştır. Ödeme banka hesabından yapılmıştır
----------------------------------------------------/-------------------------------------------------
267 Diğer Maddi Olmayan Duran Varlıklar 100.000
267.10.010 Muhasebe Programı
191 İndirilecek KDV 18.000
102 Bankalar 118.000
Muhasebe programı alımı
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com
(05.07.2011)
Kaynak: http://www.MuhasebeTR.com
|
|
25.05.2019, 10:17,
|
|
Ahmet Barlak
S.M. Mali Müşavir
|
Yorum Sayısı: 1,040
540
Üyelik Tarihi: 23.04.2015
Rep Puanı:
0
|
|
RE: BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Lisans kullanım hakkı ve danışmanlık/geliştirme hizmeti
karşılığı Almanya mukimi firmaya yapılacak ödemelerin
vergilendirilmesi hk.
Sayı:
62030549-125[30-2012/287]-7305
Tarih:
09/01/2017
T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : 62030549-125[30-2012/287]-7305 09.01.2017
Konu : Lisans kullanım hakkı ve
danışmanlık/geliştirme hizmeti
karşılığı Almanya mukimi firmaya
yapılacak ödemelerin
vergilendirilmesi.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve dilekçelerde, Almanya mukimi bir firmadan işletmede
kullanmak üzere SAP tabanlı bir lojistik/muhasebe programının lisans kullanım hakkı ve bu
programla ilgili olarak geliştirme ve danışmanlık hizmeti alınacağı belirtilerek, Almanya mukimi
firmaya yapılacak ödemelerin Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasına göre nasıl
vergilendirileceği ve programla ilgili olarak alınacak geliştirme ve danışmanlık hizmetinin
aktifleştirilmesinin ne şekilde gerçekleştirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep
edilmektedir.
1. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU ve ÇİFTE VERGİLEMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI
YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun
birinci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de
bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında
vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancını
oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.
Anılan Kanunun tam mükellefiyette kurum kazancının tespitine ilişkin 6 ncı maddesinde de,
kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı
üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç
hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı
maddesinde de safi kazancın tespitinde indirilecek giderlerin neler olduğu sayılmış olup, maddenin
(1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel
giderlerin, (7) numaralı bendinde ise Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların
ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasında; dar mükellef kurumların
iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde ettikleri kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği
takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlerin uygulanacağı; ikinci fıkrasında dar
mükellefiyete tabi kurumların ticari veya zirai kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında,
Gelir Vergisi Kanununun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, ancak
bu kazanç ve iratların Türkiye'de yapılmakta olan ticari veya zirai faaliyet kapsamında elde edilmesi
halinde, kurum kazancının bu maddenin birinci fıkrasına göre tespit edileceği hüküm altına
alınmıştır.
Öte yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Tebliğinin “22.2.3. Serbest Meslek Kazançları”
başlıklı bölümünde;
"Serbest meslek faaliyeti, esas itibarıyla gerçek kişilerce icra edilen ve Gelir Vergisi
Kanununun 65 inci maddesinde tanımlanan faaliyet türüdür. Dar mükellef kurumların bu tür kazanç
elde etmeleri ise istihdam ettikleri personelleri aracılığı ile olmaktadır.
Serbest meslek kazançlarının Türkiye’de elde edilmiş sayılması için serbest meslek
faaliyetinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekir.
Türkiye’de değerlendirme, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette
yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal
ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.”
açıklamaları yer almaktadır.
Kanunun 30 uncu maddesinde ise dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler
halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere
nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi
yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek
kazançlarından, ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın
telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve
temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden
kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri
dolayısıyla sağlanacak serbest meslek kazançlarında %5, diğer serbest meslek kazançları ile
gayrimaddî hak bedeli ödemelerinde %20 olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Gelir ve Servet
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nda;
“Madde 5 : İşyeri :
…
3.“İşyeri” terimi aşağıdakileri de kapsayacaktır:
a) altı ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi
veya bunlara ilişkin gözetim faaliyetleri;
b) bir teşebbüs tarafından, çalışanları veya teşebbüs tarafından bu amaçla görevlendirilen
diğer personel aracılığıyla bir Akit Devlette ifa edilen ve herhangi bir 12 aylık dönemde toplam altı
ayı aşan bir süre veya sürelerde devam eden (aynı veya bağlı proje için), danışmanlık hizmetleri de
dahil, hizmet tedarikleri.
…
Madde 12 : Gayrimaddi Hak Bedelleri:
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak
bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o
Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı
diğer Akit Devletin bir mukimi ise bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi
tutarının yüzde 10’unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filmleri, radyo ve
televizyon kayıtları dahil olmak üzere, edebi, sanatsal, bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi
patentin, ticari markanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı
veya kullanım hakkı karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimini için
veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan her
türlü ödemeyi ifade eder. “Gayrimaddi hak bedelleri” terimi aynı zamanda kişinin isminin,
görüntüsünün veya her türlü benzeri şahsi hakkının kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında
yapılan her türlü ödemeyi de kapsamaktadır.
4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı, söz konusu bedelin
elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu
diğer Devlette yer alan bir sabit yeri vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve
sözkonusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ
bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci
madde veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Gayrimaddi hak bedellerinin, ödemeyi yapan kişinin mukim olduğu Akit devlette elde
edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Akit Devletin
mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödeme yükümlülüğü ile
bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve bu gayrimaddi hak bedeli bu işyeri veya
sabit yerden kaynaklandığında, sözkonusu gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin veya sabit yerin
bulunduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile
gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle
bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı
aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda
ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına
göre vergilendirilebilecektir.
…
Madde 14: Serbest Meslek Faaliyetleri:
1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir gerçek kişinin serbest meslek hizmetleri veya bağımsız
nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği, gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Bununla beraber, bu hizmet veya faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer;
a) bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla
sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip ise; veya
b) bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla, 12
aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha uzun bir
süre kalırsa,
söz konusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda, olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir ya da
yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde edilen
gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
...” hükümleri yer almaktadır
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Almanya mukimi firmaya gayrimaddi hak bedeli
niteliğindeki SAP tabanlı bir lojistik/muhasebe programının lisans kullanım hakkı karşılığında
yapılan ödemeler üzerinden Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Gelir
ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın 12 nci
maddesinin ikinci fıkrasına göre %10 oranında kurumlar vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Diğer taraftan, Almanya mukimi firmanın Türkiye’ye gelmeksizin icra edeceği geliştirme ve
danışmanlık faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnızca Almanya’ya ait
olacaktır. Ancak bu hizmet veya faaliyetler Anlaşmanın 5 inci maddesi kapsamında Türkiye’de
herhangi bir 12 aylık dönemde 6 ay veya daha uzun bir sürede icra edilirse Türkiye’nin de bu
gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.
Almanya mukimi teşebbüslerin Türkiye'de icra edecekleri serbest meslek faaliyeti, bu
teşebbüslerin personeli vasıtasıyla Türkiye'de yapacakları serbest meslek faaliyetlerini ifade
etmektedir. Faaliyetin Türkiye'de icra edilmesi durumunda, yaptıkları serbest meslek ödemeleri
doğduğu sırada, istihkak sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye'de herhangi bir
kesintisiz 12 aylık dönemde 6 ay veya daha uzun bir süre kalıp kalmama durumunu
bilemeyeceğinden söz konusu ödemeler üzerinden vergi tevkifatını yapmak durumundadırlar.
Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri
çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye'de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya
vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.
Öte yandan, Anlaşmanın “Kaynakta Vergileme Usulüne İlişkin Kurallar” başlıklı 27 nci
maddesinin uygulanmasına yönelik 2 no.lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Sirkülerinde
de belirtildiği üzere, Almanya mukimlerinin Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmeleri için
Almanya’da tam mükellef olduklarını ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede
vergilendirildiklerini Almanya yetkili makamlarından alacakları “mukimlik belgesi” ile kanıtlamaları
ve bu belgenin aslı ile Noterce veya o ülkedeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe
tercümesinin bir örneğini, vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz etmeleri
gerekmektedir.
Ayrıca, programla ilgili olarak yurt dışındaki firmadan alınan geliştirme ve danışmanlık
hizmeti karşılığında yapılan ödemelerin Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı
bendi kapsamında genel gider olarak safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün
bulunmaktadır.
2. VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 313 üncü maddesinde; “İşletmede bir yıldan fazla
kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle, 269
uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat,
demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin bu Kanun
hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, bir iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için işletmede bir
yıldan fazla kullanılması, yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunması,
kullanıma hazır halde bulunması ve işletmenin aktifinde kayıtlı olması gerekmektedir.
Literatürde bilgisayar yazılımı; hem bilgisayar sistemini oluşturan donanım birimlerinin
yönetimini hem de kullanıcıların işlerini yapmak için gerekli olan programlar şeklinde
tanımlanmaktadır. Benzer ve daha kapsayıcı bir tanım olarak, bilgisayar üzerinde yer alan fiziksel
tüm unsurlar donanım, geri kalan programlama unsurlarının tamamı ise yazılım olarak
nitelendirilmektedir.
İşletmelerin faaliyetlerini yürütürken kullandığı bilgisayar programları satın alındığı anda
kullanıma hazır olabilecekleri gibi bazen işletmenin faaliyet alanının özelliğine göre programlara
belli uyarlamalar yapılması hâlinde kullanıma hazır hâle gelebilmektedir. Satın alınan bilgisayar
programlarının uyarlama yapılmadan kullanılmasının mümkün olmaması durumunda, bilgisayar
programının kullanıma hazır halde olmaması nedeniyle amortisman ayrılması mümkün
olmayacaktır. Bu durumda bilgisayar programlarının da uyarlamaların tamamlandığı yılda
kullanıma hazır hâle geldiği kabul edilmelidir.
Öte yandan, söz konusu satın alınan bilgisayar programının kullanıma hazır hâle getirilmesi
ile ilgili olarak uyarlama, uygulama, geliştirme, danışmanlık, eğitim ve tedarikçi firmaların
personeline yönelik otel, ulaşım, iaşe v.b. giderler yapılmaktadır. Bu şekilde, bilgisayar
programlarının kullanıma hazır hale getirilmesi için yapılan uyarlamaların tamamlandığı yıla kadar
oluşan ilgili tüm giderlerin bilgisayar programının maliyet bedeline dâhil edilerek yapılmakta olan
yatırımlarda izlenip, uyarlamaların tamamlandığı dönemde aktifleştirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan; bilgisayar programlarının aktifleştirilmesinden sonra ortaya çıkabilecek
normal bakım ve onarım harcamalarının ise bilgisayar programının maliyeti ile ilişkilendirilmeksizin
harcamanın yapıldığı dönemde doğrudan giderleştirilmesi gerekmektedir.
Aynı Kanunun 315 inci maddesinde ise mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymetlerini
Maliye Bakanlığının tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa edecekleri ve ilan edilecek
oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı ömürlerinin dikkate alınacağı hüküm altına
alınmıştır.
Anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden amortismana tabi iktisadi
kıymetler için uygulanacak “Faydalı Ömür ve Amortisman Oranları” tespit edilmiş ve bu oranlar
339, 365, 389, 399, 406 ve 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 333 Sıra
No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki liste ile açıklanmıştır.
Buna göre, şirketiniz tarafından sadece kullanma amaçlı olarak iktisap edilen bilgisayar
yazılımlarının uyarlama vb. harcamaları dâhil maliyet bedelinin anılan listenin, “4.3. Bilgisayar
Yazılımları” sınıflandırması uyarınca aktifleştirilerek 3 yılda ve % 33,33 amortisman oranı ile itfa
edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.
|
|
25.05.2019, 10:24,
|
|
Ahmet Barlak
S.M. Mali Müşavir
|
Yorum Sayısı: 1,040
540
Üyelik Tarihi: 23.04.2015
Rep Puanı:
0
|
|
RE: BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)
Sayı
:
27575268-105[313-2012-9332]-1076
27/09/2013
Konu
:
Yurt dışından satın alınan bilgisayar programları için ödenen güncelleme bedellerinin doğrudan gider mi yazılacağı veya amortisman yoluyla mı itfa edileceği hk.
Başlık
Yurt dışından satın alınan bilgisayar programları için ödenen güncelleme bedellerinin doğrudan gider mi yazılacağı veya amortisman yoluyla mı itfa edileceği hk.
Tarih
27/09/2013
Sayı
27575268-105[313-2012-9332]-1076
Kapsam
İlgi özelge talep formunuz ve dilekçaczenizde; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı kurumlar vergisi mükellefi olduğunuz, yurtdışı merkezli ...'nden ... Programları satın aldığınız, satın aldığınız bu programları 333 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine ekli listenin "4.3. Bilgisayar Yazılımları" sınıflandırması uyarınca 3 yılda ve % 33,33 amortisman oranı ile itfa ettiğiniz, söz konusu programla ilgili olarak her yıl itibariyle güncelleme bedeli adı altında yurtdışındaki satıcı firmaya ödemede bulunduğunuz, ödenen bu bedel sayesinde bu programın en güncel halini kullanma imkanına sahip olduğunuz, bu güncellemenin yapılmaması halinde ana programın kullanılmasının mümkün bulunmadığı ve her yıl yapılan güncellemenin eski versiyonu ortadan kaldırdığı belirtilerek, her yıl ödenen bahse konu güncelleme bedellerinin doğrudan gider olarak mı indirileceği veya amortisman yoluyla mı itfa edilmesi gerektiği hususunda Başkanlığımızdan görüş talebinde bulunulmuştur.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6'ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8'inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (7) numaralı bendinde ise Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla, şirketinizce satın alınan "... Programı"nın kullanılabilmesi için her yıl için zorunlu olarak yapıldığı belirtilen güncellemelerin kullanım ömrünün bir yıldan fazla olmaması nedeniyle, söz konusu ödemelerin doğrudan gider olarak dikkate alınması mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|
|
25.05.2019, 10:40,
|
|
Ahmet Barlak
S.M. Mali Müşavir
|
Yorum Sayısı: 1,040
540
Üyelik Tarihi: 23.04.2015
Rep Puanı:
0
|
|
RE: BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Sezai KAYA, Gümrük Müşaviri, Gümrük ve Ticaret Eski Müfettişi
1 - GİRİŞ
Bilgisayar programlarının CD - DVD içerisinde ithal edilmesinin örnek olarak gösterilebileceği taşıyıcı ortam ithallerinin önemi günümüz ticari yaşamında giderek artmaktadır. Öneminin ve ticaretinin giderek artması gümrük idareleri nezdinde bu tür ithalatların nasıl değerlendirileceği sorununu beraberinde getirmiştir. Zira taşıyıcı ortamın kendisinin mi yoksa içerisindeki veri veya komut ile birlikte mi vergilendirileceği yönündeki tartışmalar duraksamalar yaşanmasına neden olmuştur.
Yazımızın konusunu da veri ya da komut (yazılım-software) yüklü taşıyıcı ortam ithalatlarının gümrük kıymeti, gümrükte KDV matrahı, muhasebeleştirilmesi ve vergi dairesine beyan edilen vergiler karşısındaki durumu oluşturmaktadır.
2 - GÜMRÜK KIYMETİ
Veri ya da komut yüklü taşıyıcı ortam ithalatlarının gümrük kıymetinin nasıl hesaplanacağı 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'na bağlı Gümrük Yönetmeliği’nin 54. maddesinde yer almaktadır. Yönetmeliğin bahsi geçen maddesine göre;
(1) Bilgisayarlarda kullanılmak üzere ithal edilen veri ya da komutlar yüklü bilgi taşıyıcılarının gümrük kıymetinin belirlenmesinde, sadece taşıyıcı ortamın kendisinin maliyeti veya kıymeti esas alınır. Bu nedenle, taşıyıcı ortamın maliyet veya kıymetinden ayırt edilebilmesi koşuluyla, gümrük kıymeti, veri veya komutların maliyet veya kıymetini içermez.
(2) Burada geçen;
a) Taşıyıcı ortam deyimi, entegre devreler, yarı iletkenler ve bu tür devre veya cihazlarla bütünlük oluşturan benzeri araç ve aletleri,
b) Veri veya komutlar deyimi, ses, sinematografik veya video kayıtlarını,
kapsamaz.”
Yönetmeliğin bu maddesi Gümrük Kıymeti Teknik Komitesinin 24.09.1984 tarihinde yapılan 10. Toplantısında aldığı 4.1 sayılı Karar ile aynıdır. Komite bu Karar’ında gümrük tarifesine göre vergiye tabi tutulacak olan veri ortamının, yani manyetik teyp veya manyetik diskin kendisinin olduğunu ifade etmiştir.
3 - GÜMRÜKTE KDV MATRAHI
Gümrük vergisine esas alınacak kıymet belirlendikten sonra KDV matrahı olarak neyin esas alınacağını belirleyelim. Bu konuya, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 13.05.2002 tarihli 10211 sayılı tasarruflu yazısının ekinde yer alan Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 26.04.2002 tarihli 18720 sayılı yazısından alıntı yaparak açıklık getirmek yerinde olacaktır.
“Katma Değer Vergisi Kanununun 21. maddesi hükmü uyarınca değeri veya maliyeti, ithal edilen taşıyıcı ortamdan ayrılabilen verilerin kıymetinin, katma değer vergisi matrahına dahil edilerek işlem yapılması gerekmektedir.
Ancak, değeri veya maliyetinin ayrıca tespit edilmesine imkân bulunmayan dolayısıyla taşıyıcı ortamda bir bütün olarak ticarete konu edilen ve maliyeti eşyanın gümrük kıymetine dahil olan veri yada komut yüklü bilgi taşıyıcıların gümrük vergisi tarhına esas kıymetinin katma değer vergisi matrahının teşkil edeceği tabiidir.”
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü’nün görüşüne göre, taşıyıcı ortamın kıymetinden veri ya da komutun kıymetinin ayrılamadığı durumlarda gümrük kıymeti olarak taşıyıcı ortamın ve veri ya da komutların toplam kıymetinin esas alınması gerekmektedir. Bunun sonucunda, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 21/a maddesi uyarınca KDV matrahı olarak da toplam kıymet esas alınacaktır. Taşıyıcı ortamın kıymetinden veri ya da komutun kıymetinin ayrılabildiği durumlarda gümrük kıymetine girmeyen veri veya komut kıymetleri KDV matrahına dahil olacaktır.
4 - MUHASEBELEŞTİRME
Gümrük idaresinde yaşanan ve yukarıda özetlenen duraksamalar muhasebecilerin de karşısına çıkabilecektir. Bu çerçevede, taşıyıcı ortamın ve içerisindeki programın alınıp doğrudan satıldığı veya şirketin işlerinde kullanılacak olan bir programın ithal edildiği durumlar olabilecektir.
4.1 Ticari Mal Olarak Program İthali
Örnek;
- Yurtiçinde satılmak üzere 1000 adet CD içerisinde program ithal edilmiştir.
------------------------------------------------- ... /.. /..------------------------------------------
153 TİCARİ MALLAR 90.000
153.01 Programlar 90.000
191 İNDİRİLECEK KDV 16.200
102 BANKALAR 16.200
320 SATICILAR 90.000
(Program ithali)
------------------------------------------------- ... /.. /..------------------------------------------
Bu kayıttan görüldüğü gibi, program ithali ticari mallar hesabına kaydedilmiştir.
Öte yandan Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--227 sayılı 10/02/2015 tarihli özelgesi çerçevesinde; yurtdışında mukim firmalardan ithal edilen bilgisayar programları üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede kullanılması halinde yurtdışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç ticari kazanç niteliği taşıyacağından, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmamıştır.
Yukarıdaki şekilde kayıt altına alınan ithalatta, CD içerisinde program ithal edildiği için gümrük beyannamesi verilmesi gerektiği dikkatlerden kaçmamalıdır.
4.2 Amortismana Tabi İktisadi Kıymet Olarak Program İthali
Örnek;
- Şirket CD içerisinde anti virüs programı ithal etmiştir.
------------------------------------------------- ... /.. /..------------------------------------------
267 DİĞER MADDİ OLM. DURAN VARLIKLAR 90.000
267.01 Anti virüs Programı 90.000
191 İNDİRİLECEK KDV 16.200
102 BANKALAR 16.200
320 SATICILAR 90.000
(Program ithali)
------------------------------------------------- ... /.. /..------------------------------------------
Burada görüldüğü gibi, vergi tevkifatlarına ilişkin kayıtlar yapılmamıştır. Zira, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--227 sayılı 10/02/2015 tarihli özelgesinde; yurtdışında mukim firmalardan ithal edilen bilgisayar programları üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede kullanılması halinde yurtdışında mukim firma tarafından elde edilen kazancın ticari kazanç niteliği taşıyacağı, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacağı ifade edilmektedir.
Yine aynı özelgede; yurtdışında mukim firmalardan işletmede kullanmak ve/veya müşterilere satışını yapmak üzere daha önce piyasada bulunmayan bir bilgisayar programının özel olarak hazırlatılması halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç serbest meslek kazancı niteliği taşıdığından bu kapsamdaki ödemeler üzerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılacağı ifade edildiğinden alınan programın bu kapsamda olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
Öte yandan muhasebe kaydında KDV tevkifatına ilişkin kayıt yapılmamıştır. Mezkûr özelgede KDV tevkifatı yapılacağı ifade edilse de, ithalat esnasında CD ve program bedeli üzerinden gümrükte KDV ödendiği için burada bir kez daha KDV tevkifatı yapılmaması gerektiği kanaatindeyiz. Nitekim Maliye Bakanlığının B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.1-13147 sayılı 17/02/2016 tarihli özelgesinde de aynı düşüncenin hakim olduğu görülmektedir.
Yukarıdaki şekilde kayıt altına alınan ithalatta, CD içerisinde program ithal edildiği için gümrük beyannamesi verilmesi gerektiği dikkatlerden kaçmamalıdır.
4.3 Aktivasyon Şifresi Ödemesi
Örnek;
- Şirket ithal ettiği anti virüs programını aktive etmek için şifre ödemesi yapmıştır.
------------------------------------------------- ... /.. /..------------------------------------------
267 DİĞER MADDİ OLM. DURAN VARLIKLAR 5.000
267.01 Anti virüs programı 6.000
191 İNDİRİLECEK KDV 900
320 SATICILAR 5.000
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 900
360.01 KDV Tevkifatı 900
(Şifre ödemesi)
------------------------------------------------- ... /.. /..------------------------------------------
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--227 sayılı 10/02/2015 tarihli özelgesinde;
- Yurtdışında mukim firmalardan ithal edilen bilgisayar programları üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede kullanılması halinde yurtdışında mukim firma tarafından elde edilen kazancın ticari kazanç niteliği taşıyacağı, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacağı,
- Öte yandan, bilgisayar yazılım ürünlerinin, CD, disket vb. taşıyıcı medya içerisinde gümrükten ithal edildikten sonra internet üzerinden indirilen şifre ile aktive edilerek iktisap edilmiş olması ya da bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile indirilerek iktisap edilmiş olması durumunun yurtdışına yapılacak ödemelerin vergilendirilmesinde herhangi bir değişikliğe yol açmayacağı
İfade edilmektedir.
Bu nedenle gayrı maddi hak ödemesi üzerinden kurumlar vergisi tevkifatı yapılmamıştır. Söz konusu özelgede KDV tevkifatı yapılacağı belirtildiğinden örnek kayıtta buna ilişkin kayıt görülmektedir.
Yukarıdaki şekilde kayıt altına alınan aktivasyon şifreleri için gümrük idaresine herhangi bir beyan (tamamlayıcı beyan vs) verilmemesi gerektiği düşüncesindeyiz.
4.4 Güncelleme Ödemesi
Örnek;
- Şirket ithal ettiği anti virüs programını güncellemiş ve ödeme yapmıştır.
------------------------------------------------- ... /.. /..------------------------------------------
267 DİĞER MADDİ OLM. DURAN VARLIKLAR 10.000
267.01 Anti virüs programı 10.000
191 İNDİRİLECEK KDV 1.800
320 SATICILAR 10.000
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 1.800
360.01 KDV Tevkifatı 1.800
(Program güncelleme)
------------------------------------------------- ... /.. /..------------------------------------------
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--227 sayılı 10/02/2015 tarihli özelgesinde;
- Yurtdışında mukim firmalardan ithal edilen bilgisayar programları üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede kullanılması halinde yurtdışında mukim firma tarafından elde edilen kazancın ticari kazanç niteliği taşıyacağı, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacağı,
- Ancak söz konusu hizmetten Türkiye’de yararlanıldığı için KDV tevkifatı yapılması gerektiği, İfade edildiğinden buna uygun kayıtlar yapılmıştır.
Öte yandan yukarıdaki şekilde kayıt altına alınan güncelleme ödemeleri için gümrük idaresine herhangi bir beyan (tamamlayıcı beyan vs) verilmemesi gerektiği düşüncesindeyiz.
Not: "Vergi ve Gümrük Mevzuatı Dahil Dış Ticaret Muhasebesi" kitabımızdan alıntı yapılan bölümleri vardır.
|
|
25.05.2019, 10:44,
|
|
Ahmet Barlak
S.M. Mali Müşavir
|
Yorum Sayısı: 1,040
540
Üyelik Tarihi: 23.04.2015
Rep Puanı:
0
|
|
RE: BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Sayı:
11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--227 Tarih: 10/02/2015
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı
:
11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--227
10/02/2015
Konu
:
Yurtdışından Alınan Bilgisayar Oyunlarının Satışında Belge Düzeni
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurtdışından bilgisayar oyunu satın alma ve satma işi ile uğraştığınız, yurtdışından satın aldığınız bilgisayar oyununu elinizde bulunan ödeme makbuzuna istinaden muhasebeleştirilip muhasebeleştirilemeyeceği, gider pusulası düzenleyip düzenleyemeyeceğiniz, çok sayıda müşteriye hizmet verilmesi nedeniyle yapmış olduğunuz satışlara ilişkin toplu fatura ve gider pusulası düzenleyip düzenlemeyeceğiniz, söz konusu satışlar için ödeme kaydedici cihaz kullanma zorunluluğunuzun bulunup bulunmadığı, yapılan ödemeler üzerinden kurumlar vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, KDV beyannamesi vermeniz gerekip gerekmeyeceği ve katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.
I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirileceği hükmü yer almış, üçüncü fıkrasında dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.
Öte yandan, aynı Kanunun dar mükellefiyette vergi kesintisinin düzenlendiği 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, serbest meslek kazançları için yapılacak ödemelerden, ikinci fıkrasında ise ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden, 2009/114593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile % 20 oranında kesinti yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu açıklamalara göre;
-Yurtdışında mukim firmalardan ithal edilen bilgisayar programları üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede kullanılması halinde yurtdışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç ticari kazanç niteliği taşıyacağından, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
-Yurtdışında mukim firmalardan işletmenizde kullanmak ve/veya müşterilere satışını yapmak üzere daha önce piyasada bulunmayan bir bilgisayar programının özel olarak hazırlatılması halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç serbest meslek kazancı niteliği taşıdığından bu kapsamdaki ödemeler üzerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
-"Copyright" kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma, gösterme gibi haklarının satın alınması halinde, şirketiniz tarafından bir gayri maddi hak elde edilecek olup, yurtdışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli ödemelerinden %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
Öte yandan, bilgisayar yazılım ürünlerinin, şirketinize CD, disket vb. taşıyıcı medya içerisinde gümrükten ithal edildikten sonra internet üzerinden indirilen şifre ile aktive edilerek iktisap edilmiş olması ya da bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile indirilerek iktisap edilmiş olması durumu yurtdışına yapılacak ödemelerin vergilendirilmesinde herhangi bir değişikliğe yol açmayacaktır.
Diğer taraftan, yurt dışındaki firmaların mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda söz konusu ödemelere ilişkin bir hükmün bulunması durumunda, öncelikle bu hükümlerin dikkate alınacağı tabiidir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu,
6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,
8/1-b maddesinde, ithalatta mal ve hizmet ithal edenlerin verginin mükellefi olduğu,
9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin, serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinin vergiden istisna edildiği hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan Kanunun 12/2 nci maddesi uyarınca da bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için;
- Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalı,
- Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.
İkametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlar tarafından KDV'nin konusuna giren mal teslimleri ve hizmet ifalarında tam tevkifat uygulamasına KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1.) bölümünde, hizmet ihracı ile ilgili açıklamalara (II/A- 2.) bölümünde yer verilmiştir.
Buna göre, tarafınızca yurt dışında yerleşik kişi ve kurumlardan internet üzerinden alınan bilgisayar oyunları hizmet niteliği taşıdığından ve bu hizmetten Türkiye'de faydalanıldığından dolayı söz konusu hizmet ifası KDV ye tabi tutulacaktır.
Bu işleme ilişkin KDV nin mükellefi yurt dışındaki firma olmakla birlikte, bu firmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde Kanunun 9/1 inci maddesi gereği tarafınızca 2 no.lu KDV beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, yurt dışından internet üzerinden satın alınan bilgisayar oyunlarının internet üzerinden yurt içinde satışı KDV ye tabi tutulacak olup, söz konusu bilgisayar oyunlarının internet üzerinden yurt dışındaki kişilere satılması bu hizmetlerden yurt dışında yararlanılması ve diğer şartların birlikte gerçekleşmesi halinde ise KDV den istisna olacaktır.
III-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsik edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 229 uncu maddesinde; faturanın tanımına, 230 uncu maddesinde; faturada bulunması gereken asgari bilgilere, 231 inci maddesinde; faturanın düzenlenmesinde hangi kaidelere uyulacağı ve faturanın, malın tesliminden itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiğine, 234 üncü maddesinde ise gider pusulasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
253 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler" başlıklı (B) bölümünde yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri; ancak, inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklamalarına yer verilmiştir. Dolayısıyla, yurt dışındaki kişi ve firmalardan satın alınan mal ya da yaptırılan hizmetler karşılığında alınan belgenin bulunduğu ülke mevzuatına uygun düzenlenmesi şartıyla kayıtlarda gösterilebilmesi mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, perakende mal satan veya hizmet ifa eden birinci ve ikinci sınıf tacirlerin Vergi Usul Kanununa göre fatura kullanma mecburiyetinde bulunmadıkları satışları için ödeme kaydedici cihazları kullanma zorunluluğu bulunmaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre;
- Yurt dışından almış olduğunuz hizmetler nedeniyle yüklenilen tutarların işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi için Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmekte olup, aksi durumda gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi, ancak yurtdışından alınan söz konusu belgenin hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge olduğunun kabulü halinde mümkün bulunmaktadır.
- Gider pusulası, toplu ya da imzasız şekilde düzenlenmesi mümkün olmayan bir belge olup Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesi gereği söz konusu belgede işi yapanın adının, adresinin ve imzasının bulunması kanuni bir zorunluluktur.
- Toptan satışlarınız için ödeme kaydedici cihaz kullanma zorunluluğunuz bulunmamaktadır. Ayrıca perakende satışlarınızla ilgili olarak internet üzerinden yapılan satışlar haricinde herhangi bir emtia satışı yapmamanız, satış bedellerini büronuzda tahsil etmemeniz, tahsilatlarınızı banka aracılığıyla veya elektronik yollarla almanız ve satışlarınızda fatura veya perakende satış fişi düzenlemeniz şartıyla ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetiniz bulunmamaktadır. Bu tür satışlar yanında işyerinizden müşterilerinize doğrudan satış yapmanız halinde Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesine göre fatura düzenleme haddinin altında kalan satışlarınızı belgelendirmek için ödeme kaydedici cihaz kullanmanız gerektiği tabiidir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinde; bu Kanuna göre düzenlenecek belgelerle bunlara ek olarak düzenlenecek belgelerin üçüncü şahıslara basım ve dağıtım işlerinin yaptırılması ile ilgili şekil, şart, usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla, toplu fatura düzenlenip düzenlenemeyeceği hususunda Maliye Bakanlığına/Gelir İdaresi Başkanlığına müracaat etmeniz gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|
|
|