KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Baskı Önizleme
AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU
KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Baskı Önizleme

+- AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU (http://ahmetbarlak.com/forumm)
+-- Forum: SGK VERGİ MEVZUATI (http://ahmetbarlak.com/forumm/forumdisplay.php?fid=1)
+--- Forum: Genel Vergi ve SGK Mevzuatı (http://ahmetbarlak.com/forumm/forumdisplay.php?fid=2)
+--- Konu Başlığı: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER (/showthread.php?tid=365)



KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Muradiye Karabulut - 02.05.2015

1- ÇEKLE KİRA ÖDEMESİ YAPILDIĞINDA TEVSİK ZORUNLULUĞUNA UYULUP UYULMADIĞI

2- ÇEKLE ÖDEME YAPILMASI DURUMUNDA ÇEKİN ALINDIĞI TARİHTE GAYRİ MENKUL SERMAYA İRADI KAZANCININ ELDE EDİLMİŞ OLUP OLMAYACAĞI


Başlık Çekle yapılan kira ödemelerinde çekin tevsik edici belge olarak kabul edilip edilmeyeceği ile tahsil tarihi olarak hangi tarihin esas alınması gerektiği hk. 



Tarih 05/01/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 70-43
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)







Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 70-43

05/01/2012

Konu

:

Çekle yapılan kira ödemelerinde çekin tevsik edici belge olarak kabul edilip edilmeyeceği ile tahsil tarihi olarak hangi tarihin esas alınması gerektiği.





İlgide kayıtlı özelge talep formunda; çek ile yapılan kira ödemelerinde, çekin kiracının kendi çeki olması veya başkasının çeki ile kira ödemesinin yapılması halinde 268 seri no'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde bahsedilen tevsik edici belge olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile vadeli çekle yapılan kira ödemelerinde elde etmenin ne zaman gerçekleşeceği, vadeli çekin kiracıdan alındığı tarihin mi yoksa bankalardan tahsil edildiği tarihin mi kira tahsil tarihi olacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde gayrimenkul sermaye iradının tarifi yapılmış ve bu kapsamda binaların ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar da gayrimenkul sermaye iradı olarak sayılmıştır. Aynı Kanunun 70 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında, mal ve haklar ticari ve zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde, bunların iratlarının ticari veya zirai kazancın tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanacağı, hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 72 nci maddesine göre, gayrimenkul sermaye iratlarında, gayrisafi hasılat, 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarı olup, gelecek yıllara ait olup peşin tahsil olunan kiralar, ilgili bulundukları yılların hasılatı sayılır.

Diğer taraftan, 268 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde işyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsikine ilişkin olarak açıklamalar yapılmış olup, buna göre;

-Konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin,

-İşyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin

1/11/2008 tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

Söz konusu tebliğe göre, banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracı kılınmak suretiyle, para yatırma veya havale, çek veya kredi kartı gibi araçlar kullanılmak suretiyle yapılan tahsilat ve ödemeler karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden bu belgeler tevsik edici belge kabul edilecektir. Bankaların internet şubeleri üzerinden yapılan ödeme ve tahsilatlar da aynı kapsamdadır.

Öte yandan, Türk Ticaret Kanununu hükümlerine göre, çekin görüldüğünde ödeneceği, buna aykırı herhangi bir kaydın yazılmamış hükmünde olacağı belirtilmekte ve keşide tarihi düzenleme tarihinden sonraki bir tarih olan çeklerin ise görüldüğünde ödenmesi gerektiği açıkça belirtilmektedir. Buna göre, çek bir ödeme aracıdır ve görüldüğünde ödenmesi gerekir. Dolayısıyla, keşide tarihi düzenlenme tarihinden sonra olan bir çekin bankaya ibrazı anında ödenmesi gerekmektedir. Ancak, uygulamada çekler senet gibi kullanılmakta, ödeme işlemine bir vade kazandırmak amacıyla çeklere genellikle keşide tarihi olarak düzenlenme tarihinden sonraki bir tarih belirlenmektedir.

Diğer taraftan, 5941 sayılı Çek Kanununun Geçici 1 nci maddesinin 5 numaralı bendinde, 31/12/2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersiz olduğu hüküm altına alınmıştır. Yapılan bu düzenlemeyle, 31/12/2011 tarihine kadar keşide tarihi düzenlenme tarihinden sonra olan çeklerde, düzenlenme tarihi ile keşide tarihi arasındaki süre yasal bir vade hükmü kazanmaktadır.

Ancak, gerek çek hakkında yapılan bu geçici düzenleme, gerekse uygulamada çekin vadeli olarak kullanılması, çekin bankadan tahsili açısından geçerli olup, ticari açıdan çekin istenildiği zaman başkalarına ciro edilmesi, takas edilmesi ve mal ve emtia alımında kullanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Bu çerçevede, kira karşılığı çek alındığı andan itibaren, mükellefin söz konusu çeki herhangi bir şekilde (ciro gibi) kullanması veya üzerinde tasarrufta bulunması mümkün olup, gayrimenkul sermaye iradının tahsilini, çekin bankadan tahsil zamanına bağlamak hem hukuki hem de ekonomik gerçekliğe uygun düşmemektedir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, mal ve hakların kiraya verilmesinde ilgili yıla veya geçmiş yıllara ilişkin olarak çekle yapılan kira tahsilatları çekin alındığı dönemin geliri, gelecek yıllara ait olup çekle peşin tahsil olunan kiraların ise ilgili bulundukları yılların gelirleri olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca, işyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsiki açısından, çekle yapılan tahsilat ve ödemeler karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden bu belgeler tevsik edici belge kabul edilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.





(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 


RE: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Muradiye Karabulut - 02.05.2015

1- MADEN OCAĞI İŞLETME HAKKININ KİRAYA VERİLMESİNDEN ELDE EDİLEN KAZANCIN GAYRİ MENKUL SERMAYE İRADI KAZANCI OLDUĞU,

2- MADEN OCAĞI İŞLETME HAKKI KİRA BEDELENİN AYNİ OLARAK ALINMASI DURUMUNDA KİRA GELİRİ TUTARININ NASIL HESAPLANAĞI,



T.C
İSTANBUL VALİLİĞİ
İl Defterdarlığı
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü



Sayı : B.07.4.DEF.0.34.11/GVK-70
Konu : Maden ocağı işletme hakkının
kiraya verilmesi hk.

.............................. DEĞER VERGİSİ GELİR MÜDÜRLÜĞÜNE

İLGİ : .........07.2003 tarih ve KDV:MUK:B.07.4.DEF.0.34.18-25..................... sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınız eki ..........................Vergi Dairesi Müdürlüğünün yazısında adı geçen Vergi Dairesi Müdürlüğünün ...................... vergi kimlik numaralı mükellefi .................. hakkındaki hususlar aşağıda açıklanmıştır.
Bilindiği gibi 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde “Aşağıda yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iradlar gayrimenkul sermaye iradıdır:
1- Arazi, bina (Döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dahildir) maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;
...” hükmü yer almıştır.
Öte yandan Vergi Usul Kanunu’nun 156.maddesinde işyeri, “Ticari, sınai ve mesleki faaliyette işyeri; “mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.” hükmü amirdir.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.maddesinde kimlerin tevkifat yapacakları tadadi olarak belirtilmiş olup, aynı maddenin 5/a bendiyle 70.maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlere göre , Krom Maden Ocağı işletme hakkının kiraya verilme işinden elde edilen kazanç Gayrimenkul Sermaye İradı olup, söz konusu mükellefin gayrimenkul sermaye iradı hükümlerinin genel esaslarına göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, ilgililer tarafından mükellefe söz konusu işyeri için nakden veya hesaben yapılan kira ödemelerinden de yine Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.maddesinin 5.bendi uyarınca % 20 nispetinde tevkifat yapılacağı tabiidir.
Öte yandan söz konusu kiralama bedelinin mahkeme kararına istinaden 155 kamyon krom madeni olarak tahsil edilmesi durumunda ayni (mal) olarak tahsil edilen söz konusu malın tahsil edildiği tarihteki emsal bedeli üzerinden stopaj uygulaması yapılacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.


RE: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Muradiye Karabulut - 02.05.2015

Başlık Kira tazminat bedelinin nasıl vergilendirileceği hk.
Tarih 06/01/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 70-53
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir vergileri Grup Müdürlüğü)







Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 70-53

06/01/2012

Konu

:

Kira tazminat bedelinin nasıl vergilendirileceği. 





İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ............. Adi Ortaklığı ile yapılan 15/6/2007 tarihli sözleşmede, satın aldığınız gayrimenkulün 28/2/2010 tarihine kadar teslim edileceği, bu tarihten itibaren 45 gün içinde teslim edilememesi halinde gecikilen her ay için satış bedelinin % 0,2 sinin kira bedeli kaybı ve sair tüm zararlar karşılığı olarak tarafınıza ödeneceği belirtilerek, adı geçen Adi Ortaklığın söz konusu konutu 19/8/2010 tarihinde teslim etmesi nedeniyle, gecikilen dönem için kira tazminatı adı altında yapılan ödemelerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun konusuna girip girmediği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkül sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, ................ Adi Ortaklığınca zamanında teslim edilemeyen gayrimenkul için tarafınıza kira bedeli kaybı ve sair tüm zararlar karşılığı adı altında yapılan ödemelerin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesine göre menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup, söz konusu ödemelerin tamamının, anılan Kanunun 86 ncı maddesinde belirtilen, tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul sermaye iratlarına ilişkin beyan haddinin (2010 yılı için 1.090 TL) aşılması durumunda beyan edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.









(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.  
 


RE: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Muradiye Karabulut - 02.05.2015

Başlık İade edilen kira nediniyle tevkif edilen stopajın iadesi hk. 


Tarih 02/01/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 121-33
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü







Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 121-33

02/01/2012

Konu

:

İade edilen kira nediniyle tevkif edilen stopajın iadesi 





İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, gayrimenkulünüzü 01.05.2008 tarihinde 5 yıllığına ... Bank'a kiraladığınızı ve 01.05.2010-30.04.2011 kira dönemine ait 1 yıllık kirayı peşin olarak tahsil ettiğinizi, banka tarafından peşin ödenen kira üzerinden sorumlu sıfatıyla tevkif edilen stopajın vergi dairesine ödendiği, ancak 28.02.2011 tarihinde banka tarafından kira sözleşmesinin fesih edildiğini, tahliyeden sonraki (01.03.2011-30.04.2011) tarihler arasında bankanın fazladan ödemiş olduğu kira ile sorumlu sıfatı ile ödenen stopajın banka tarafından talep edildiği belirtilerek, kira bedeli ve banka tarafından sorumlu sıfatıyla fazladan ödenen stopajın iade edilmesi halinde, bankaya iade edeceğiniz stopaj tutarının yıllık gelir vergisi beyannamesinden mahsup edilip edilemeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır. 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinde, kimlerin tevkifat yapmaya mecbur oldukları ve hangi ödemelerden tevkifat yapılacağı sayılmış olup, anılan maddenin birinci fıkrasının (5/a) bendinde, aynı Kanunun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemeler üzerinden, (2009/14592 sayılı B.K.K. ile) % 20 oranında vergi tevkifatı yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 96 ncı maddesinde, vergi tevkifatının, 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödeme deyiminin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği, vergi tevkifatının, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılacağı, kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu verginin, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 121 inci maddesinde, "Yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisi'nden mahsup edilir.

Mahsubu yapılan miktar Gelir Vergisi'nden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade olunur.

......"hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel, Tebliğinin "3.Gelir ve Kurumlar Vergisi ile İlgili Vergi Hatalarından Kaynaklanan İade İşlemleri" başlıklı bölümünün 3.2. Diğer Vergi Borçlarına Mahsup veya Nakden İade' başlıklı alt bölümünde:

"Fazla veya yersiz olarak vergi tahakkuk ettirilmesine neden olan vergi hatasının düzeltilmesi halinde, vergi hatası nedeniyle fazla olarak tahakkuk ettirilmiş verginin ödenmiş olması şartıyla, verginin mükellefe iadesi gerekmektedir.

Vergi borçlarına mahsup talebi halinde bu talebin bir dilekçe ile vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir. Düzeltme işlemi ile iade işleminin aynı vergi dairesi tarafından gerçekleştirilmesi durumunda iade işlemi için dilekçe dışında ayrıca bir belge ibrazına gerek yoktur. Vergi dairelerinin farklı olması halinde hata nedeniyle fazladan tahakkuk etmiş olan verginin ödendiğini gösteren belgenin ibrazı gereklidir.

Mahsubu talep edilen vergi borçları için, mükellefin vergi hatasının düzeltilmesini ilgili vergi dairesine dilekçe ile haber verdiği tarih itibariyle mahsup işlemi yapılmış sayılır ve mahsubu talep edilen vergi borçları için bu tarihten itibaren gecikme zammı hesaplanmaz."

açıklamalarına yer verilmiştir.

Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun vergilendirme ile ilgili birinci kitabının altıncı kısmının üçüncü bölümünde, vergi hataları ile ilgili düzenlemeler yapılmış, bu düzenlemeler içerisinde 118 inci madde de "Açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi ve alınması" mevzuda hata olarak tanımlanmıştır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; ... Bank tarafından, tarafınıza ödenen 12 aylık kira bedelinin tamamı üzerinden tevkifat yapılarak 2010/05 dönemine ilişkin muhtasar beyanname ile beyan edilmiş olması gerekmektedir. Kiralanan işyerinin tahliyesi durumunda, tahliye tarihinden sonra kiralamadan söz edilemeyeceğinden bu ödemelere ilişkin olarak ödenen tevkifat fazla ve yersiz ödenen vergi niteliği kazanacak olup, anılan banka tarafından tahliye tarihinden sonraki dönemler için tevkif yoluyla ödenen vergiler için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ncı ve 123 üncü maddeleri ile 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde verginin ödenmiş olması şartıyla şahsınızca bağlı bulunduğunuz vergi dairesi müdürlüğüne başvuru yapılması halinde gerekli düzeltme işlemleri yapılmak suretiyle bahse konu verginin tarafınıza iadesi mümkün olabilecektir. Ancak iadesi yapılan stopaj tutarının, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanacak olan gelir verginizden mahsubunun yapılmayacağı tabiidir. 

Bilgi edinilmesini rica ederim.





(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.  
 


RE: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Muradiye Karabulut - 02.05.2015

Başlık İcra Yoluyla Ödenen Kira Bedelleri Üzerinden Tevkifat Yapılıp Yapılmayacağı 


Tarih 22/02/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.10.15.01-2012-GVK-1385-23
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BAlikeSİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)







Sayı

:

B.07.1.GİB.4.10.15.01-2012-GVK-1385-23

22/02/2012

Konu

:

İcra Yoluyla Ödenen Kira Bedelleri Üzerinden Tevkifat Yapılıp Yapılmayacağı





İlgide kayıtlı özelge talep formunda, kiralamış olduğunuz işyeriniz ile ilgili olarak mal sahibi anneniz ...'nun açmış olduğu kira tespit davası sonucunda aylık kira bedelinizin Gönen Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından aylık 590,00 TL olarak belirlendiği ve Gönen İcra Dairesine 28.12.2011 tarihinde (590 x 12) 7.080, 00 TL nin yatırıldığı belirtilerek, kira bedelinin İcra Dairesi tarafından tahsil edilmesi nedeniyle gelir vergisi tevkifatının İcra Dairesi tarafından mı yoksa tarafınızdan mı yapılacağı hususunda tereddüt hâsıl olduğundan, Başkanlığımızdan görüş talep edildiği, anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanununun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilânço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu fıkranın 5/a numaralı bendinde, 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerde tevkifat oranı (2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince) % 20 olarak belirlenmiştir.

Yine aynı Kanunun 96 ncı maddesinde ise, "Vergi tevkifatı, 94. madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.

Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden yapılır." hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, yargıya intikal eden kira anlaşmazlıklarında, yargı kararlarına göre tahsil edilen kira ve faiz gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin olarak yayımlanan 25 No.lu Gelir Vergisi Kanunu Sirkülerinin "2.3-Gelir Vergisi Tevkifatı" başlıklı bölümünde, "Kiracının, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu olanlar arasında bulunması durumunda, ödenen kira bedeli üzerinden aynı maddenin 94/5-a bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması, alacak faizleri ise anılan maddede vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratlar arasında sayılmadığından vergi tevkifatına tabi tutulmaması gerekir." açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, Gönen Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 01.01.2011 tarihinden geçerli olmak üzere belirlenen aylık kira bedeli (590,00 TL) üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94/5-a bendine göre % 20 oranındaki tevkifatın tarafınızca yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim. 







(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.  
 


RE: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Muradiye Karabulut - 02.05.2015

1- KİRALANAN GAYRİMENKULE YAPILAN HARCAMALARIN KİRA BEDELİ SAYILMASI DURUMUNDA KİRA GELİRİ TUTARININ TESBİTİ , STOPAJ YAPILIP YAPILMAYACAĞI

2- ŞİRKET ORTAĞINDAN KİRALANAN GAYRİMENKULLERİN EMSALLERE UYGUNLUK İLKESİNE GÖRE KİRA TUTARININ TESBİTİ VE TRANSFER FİYATLANDIRMASINA KONU EDİLMESİ 





Başlık Şirket ortağından kiralanan zeytin arazisi için yapılan masraflar dolayısıyla kira stopajı yapılıp yapılmayacağı hk.
Tarih 23/02/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 94-706
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)







Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 94-706

23/02/2012

Konu

:

Şirket ortağından kiralanan zeytin arazisi için yapılan masraflar dolayısıyla kira stopajı yapılıp yapılmayacağı





İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... 5 vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, Şirket ortağınız ... 'ya ait ... adresinde bulunan zeytin arazisini kira sözleşmesi ile belirlenen bir bedel karşılığında kiraladığınızı, daha sonra zeytin arazisinin ilaçlanması, zeytin ağaçlarının budanması, bakımı, toprak ve toprak numunelerinin akderite (bir laboratuvarda test işlemleri) gibi masrafların tarafınıza ait olması karşılığında ortağınızın kirayı tahsil etmekten vazgeçtiğini belirterek, Şirketiniz tarafından kira stopajının yapılıp yapılmayacağı ve ortağınızın emsal kira bedeli üzerinden gelir vergisi ödeyip ödemeyeceği hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konuya ilişkin Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde gayrimenkul sermaye iradının tarifi yapılarak nelerin gayrimenkul sermaye iradı olduğu maddeler halinde sayılmıştır.

"Gayrisafi Hasılat" başlıklı 72 inci maddesinde de, gayrimenkul sermaye iratlarında, gayrisafi hasılatın, 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakdi veya ayni tahsil edilen kira bedellerinin tutarı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Gayrimenkul sermaye iradında, elde etme tahsilat esasına bağlanmış olup, tahsilat çeşitlerinden bir diğeri de ayni tahsilattır. Ayın olarak tahsil edilen kiralar, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emsal bedeli ile paraya çevrilir. Emsal bedelinin normal olarak, VUK.'nun 267 nci maddesinin üçüncü sırasına göre Takdir Komisyonu tarafından belirlenmesi gerekir. Ancak, mahkemelerce re'sen değer biçilmesi durumunda, bu değer emsal bedeli yerine geçer.

Ayrıca, kiracıdan gider karşılığı olarak alınan paralar, gayrisafi hasılatın bir unsurudur.

Aynı Kanunun 73 üncü maddesinde,"Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılır. Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanunu'na göre belirlenen vergi değerinin % 5'idir. Diğer mal ve haklarda emsal kira bedeli, bu mal ve haklarının maliyet bedelinin, bu bedel bilinmiyorsa, Vergi Usul Kanununun servetlerin değerlendirilmesi hakkındaki hükümlerine göre belli edilen değerlerinin % 10'udur...." hükmü yer almakta olup "Toplama yapılmayan haller" başlıklı 86 ncı maddesinde ise,

"Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

Tam mükellefiyette;

...

c) Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan (2010 yılı için 22.000 TL, 2011 yılı için 23.000 TL) tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,

...

d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı (2010 yılı için 1.090 TL, 2011 yılı için 1.170 TL) aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları...." hükmü yer almaktadır.

Anılan Kanunun 94 üncü maddesinde, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." denilmiş olup aynı maddenin 5/a bendiyle 70'inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemeler üzerinden %20 oranında tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Yine aynı Kanunun "Vergi tevkifatında uyulacak esaslar" başlıklı 96 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında "vergi tevkifatı, 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder." denilmek suretiyle, tevkifat uygulamasında hesaben ödemeyle ilgili hususlara açıklık getirilmiştir.

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırmasını düzenleyen 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı, alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, şirket ortağınıza ait zeytin arazisinin 10 yıllığına kiralanarak ilk iki yıl için kira karşılığı ( ilaçlanması, zeytin ağaçlarının budanması, bakımı, toprak ve toprak numunelerinin akderite bir laboratuarda test işlemleri vb) şirket ortağınız adına yapılan harcamaların aynen tahsil edilen kira bedeli olarak kabul edilmesi gerekmekte olup yapılan harcama tutarı üzerinden şirket ortağı adına Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5-a) bendi gereği %20 gelir vergisi tevkifatı yapılması ve dönemi takip eden ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar stopaj gelir vergisi yönünden bağlı bulunulan vergi dairesine beyan edilmesi gerekmektedir. 

Diğer taraftan Şirket ortağı ... tarafından aynen tahsil edilen kira gelirinin kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç olarak Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının © bendi gereği beyan edilmesi, emsal kira bedelinin Şirket tarafından yapılan harcama tutarından fazla olması durumunda ise, emsal kira bedeli ile harcama tutarı arasındaki farkın da Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi dikkate alınarak beyan edilmesi gerektiği tabiidir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi gereğince şirketiniz ile ilişkili kişi arasında gerçekleştirilen söz konusu kiralama işleminde uygulanan fiyat veya bedelin emsallere uygun olması gerekmektedir. Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespitinde anılan madde hükmü ile 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğde yapılan açıklamalara göre işlemin mahiyetine en uygun yöntemin kullanılacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.





(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


RE: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Muradiye Karabulut - 02.05.2015

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü


Sayı
:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 70-957
13/07/2011
Konu
:
Hisseli gayrimenkulün kiraya verilmesi halinde, kira tutarlarının hissedarlardan birinin hesabına yatırılıp yatırılamayacağı


İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ekinde, babanızdan dört adet daire kaldığı bir tanesinde annenizin oturduğu diğer üç tanesinin kiraya verildiği ve 9 kardeş olduğunuzu kira ödemelerinin sizin adınıza açılmış banka hesabına yattığını, söz konusu kira gelirlerinin beyan sınırını aşmadığından beyanname verilmediğini belirterek, elde edilen kira gelirlerinin sadece kendi hesabınıza yatmasının bir sakıncası olup olmadığı hususunda, Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinin birinci fıkrasında, bentler halinde sayılan mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 21 inci maddesinde ise, binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın (2011 yılı için uygulanacak tutar) 2.800.-TL'sinin gelir vergisinden müstesna olduğu, istisna haddi üzerinde hasılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, bu istisnadan yararlanılamayacağı, ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanların bu istisnadan faydalanamayacakları hükmüne yer verilmiştir.
29.07.2008 tarih ve 26951 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 268 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği 01.11.2008 tarihinden itibaren işyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilât ve ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirmiştir.
Buna göre, konutlarda her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin, iş yerlerinde ise aylık kira bedelleri tutarına bakılmaksızın iş yerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin 01/11/2008 tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunludur.
Ortaklık halinde sahip olunan konutlarda, bir hissedara düşen miktar 500 TL'nin altında kalsa bile, kiraya verilen konutun kira bedeli 500 TL ve üzerinde ise, iş yerlerinde miktarına bakılmaksızın kira bedeli banka ya da PTT aracılığıyla mümkünse hissedarların ortak hesabına, mümkün olmaması halinde hissedarlardan birinin hesabına yatırılması ve banka dekontunun açıklama bölümüne diğer hissedarların adlarının yazılması yeterli olacaktır.
Diğer taraftan, hissedarların elde etmiş olduğu toplam hasılatın hissedarlara hisseleri oranında paylaştırılması ve binaların mesken olarak kiraya verilmesinden elde edilen hasılata uygulanan istisna tutarının hissedarların hisselerine isabet eden hasılat için ayrı ayrı yani her bir hissedar için uygulanması gerekmektedir. Ayrıca her bir hissedara isabet eden hasılatın, elde edildiği yıla ilişkin istisna haddini aşması halinde beyan edilmesi gerekmekte olup, ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanların istisnadan faydalanamayacakları tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.


(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.  
 


RE: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Muradiye Karabulut - 02.05.2015

Başlık Banka dekontu karşılığında ödenen kiranın Ba bildirim formuna dahil edileceği hk.
Tarih 10/08/2010
Sayı B.07.1.GİB.4.06.18.02-32Mük257-7973-535
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)







Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32Mük257-7973-535

10/08/2010

Konu

:

Banka dekontu karşılığında ödenen kiranın Ba bildirim formuna dahil edilip edilmeyeceği hk.





İlgi dilekçenizde; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz belirtilerek, banka dekontu karşılığında yapılan kira ödemelerinin 5.000,00-TL üzerinde olması halinde Ba bildirim formuna dahil edilip, edilmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257'nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştı.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımları ile mal ve hizmet satışlarının 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde bildirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri açıklanmış bulunmaktadır.

Söz konusu tebliğin 1.2.1.bölümünde "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir." açıklaması yer almaktadır.

Aynı tebliğin 1.2.2.bölümünde "Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" nun Tablo II alanında bildirilecektir." hükmü yer almaktadır.

Buna göre; kira ödemeleri karşılığında alınan banka dekontunun, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda Ba bildirim formuna dahil edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.







Vergi Dairesi Başkanı a.

Grup Müdürü V.





(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır  
 


RE: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Muradiye Karabulut - 02.05.2015

Başlık İşyeri kira ödemelerinde banka dekontunun tevsik edici belge olarak kullanılıp kullanılmayacağı hk.
Tarih 16/05/2013
Sayı 70280967-105[234-2012/14]-89
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü







Sayı

:

70280967-105[234-2012/14]-89

16/05/2013

Konu

:

İşyeri kira ödemelerinde banka dekontunun tevsik edici belge olarak kullanılıp kullanılmayacağı





İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz belirtilerek, mali müşavirlik faaliyetinizle ilgili olarak bankaya ödediğiniz kira bedellerini gider kaydedebilmeniz için banka dekontu yanında ayrıca gider pusulası düzenlenmesi gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü bulunmaktadır. Söz konusu kayıtların ise anılan Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan, fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu şeklindeki belgelerden herhangi birisi ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Mezkur Kanunun "Gider Pusulası" başlıklı 234 üncü maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:

...

3. Vergiden muaf esnafa;

Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.

Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur..." hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile Maliye Bakanlığı; "Mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye" yetkili kılınmış, bu yetkiye dayanılarak yayımlanan 268 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğiyle konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin, işyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

Buna göre, 268 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile getirilen zorunluluk kapsamında tahsilat ve ödemelerin banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla yapılması suretiyle tevsik edilmesi, bu zorunluluğu ortaya çıkaran işlemin mükellefler bakımından Vergi Usul Kanununda sayılan belgelerle tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Diğer bir ifadeyle, banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeler işlemi (hizmeti) değil buna ilişkin tahsilat ve ödemeyi tevsik etmekte, bu işleme ilişkin olarak borçlanılan tutarın ise kiraya verenin mükellef olması halinde düzenleyeceği fatura, mükellef olmaması halinde ise tarafınızca düzenlenecek gider pusulası ile tevsiki zorunlu bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.





(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


RE: KİRA ÖDEMELERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ ÖZELGELER - Ahmet Barlak - 18.12.2018

-ARAÇ KİRA ÖDEMELERİNDE TEVSİK ZORUNLULUĞU VAR MIDIR?
-ARAÇ KİRA ÖDEMELERİNDE TEVSİK ZORUNLULUĞU LİMİTİ NE KADARDIR.
-ARAÇ KİRALAYAN YABANCI UYRUKLU KİŞİLERDEN NAKİT ALINAN BEDELLER MÜŞTERİ ADINA BANKAYA YATIRILIRSA TEVSİK ZORUNLULUĞU YERİNE GETİRİLMİŞ OLUR MU?



T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı: 77058783-105[VUK.ÖZ.17.28] – 117763 10.08.2017

Konu : Araç kiralama faaliyetinde tevsik zorunluluğu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, araç kiralama faaliyetinde bulunduğunuz, yabancı uyruklu müşterilerin işlem bedelini kredi kartı ya da banka yolu ile yapamadıklarından nakit ödeme yaparak araç kiralamak istedikleri, ancak 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılan düzenleme uyarınca 1/7/2017 tarihinden itibaren söz konusu kiralama bedelinin aracı finansal kurumlar aracılığıyla tahsili zorunlu olduğundan mezkûr durumlarda araç kiralama yapamadığınızdan bahisle yabancı müşterilerin aracı finans kurumları aracılığı ile ödeme yapamadıkları durumlarda nakit tahsilat yapılıp yapılamayacağı ve nakit tahsilatların müşteri adına talimat ile banka hesabına yatırıldığı takdirde cezai duruma düşülüp düşülmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan özelge talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İspat Edici Kâğıtlar” başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde de, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının usul ve esasları 469, 479 ve 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

Bu bağlamda, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbabının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine mezkûr Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler ise tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Bunun yanı sıra, 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğle, 1/7/2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “4.1. Kapsam ve Tutar” başlıklı bölümünün sonuna, “Tevsik zorunluluğu kapsamında olanlardan araç kiralama faaliyeti ile uğraşanların vermiş oldukları motorlu kara taşıtı ve motorlu kara aracı (13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre tescile yetkili kuruluşlarca kayıt ve tescil edilmesi zorunlu olmayan taşıt ve araçlar hariç) kiralama hizmetlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin ise yukarıda belirtilen hadle sınırlı kalınmaksızın, aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.” paragrafı eklenmiştir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın %5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, araç kiralama faaliyeti ile uğraşan mükelleflerin, kayıt ve tescili zorunlu olan motorlu araçların/taşıtların kiralanması işlemine ilişkin tahsilat ve ödemelerini tutar sınırlaması olmaksızın 1/7/2017 tarihinden itibaren aracı finansal kurumlar (banka, ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.) aracılığı ile yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur. Bu bakımdan söz konusu kiralama işleminin yabancı uyruklu müşterilerce gerçekleştirilmesi halinde, bu kişilerden yapılan nakit tahsilatların müşteri adına talimat ile banka hesabına yatırılması mezkûr Tebliğ düzenlemesine aykırılık oluşturacaktır.

Söz konusu tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğuna uyulmaması halinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi kapsamında ceza tatbik edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

BU YAZIYI PAYLAŞABİLİRSİNİZ.