KUYUMCULUKLA İLGİLİ MUHASEBE KAYITLARI - Baskı Önizleme
AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU
KUYUMCULUKLA İLGİLİ MUHASEBE KAYITLARI - Baskı Önizleme

+- AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU (http://ahmetbarlak.com/forumm)
+-- Forum: MUHASEBE KAYITLARI (http://ahmetbarlak.com/forumm/forumdisplay.php?fid=8)
+--- Forum: Örnek Muhasebe Kayıtları (http://ahmetbarlak.com/forumm/forumdisplay.php?fid=14)
+--- Konu Başlığı: KUYUMCULUKLA İLGİLİ MUHASEBE KAYITLARI (/showthread.php?tid=185)



KUYUMCULUKLA İLGİLİ MUHASEBE KAYITLARI - Muradiye Karabulut - 29.04.2015

KUYUMCULUKLA İLGİLİ MUHASEBE KAYITLARI

1. GİRİŞ

Tarihi kaynaklardan edinilen bilgilere göre kuyumculuk mesleğinin ustası Hazreti Davud'dur. Yeryüzünde ilk olarak Hazreti Davud, Zeburun ayetlerini altın ile yazdırmak istemiş ve böylece kuyumculuğun ilk temellerini atmıştır. Daha sonraki tarihsel süreçte altın, insanların veya ülkelerin zenginlik ve gelişmişlik seviyesinin ölçülmesinde bir gösterge olmuş; savaşlar, doğal afetler ve konjonktürel ekonomik dalgalanmalarda bile değerini yitirmeyen bir istikrar abidesi olarak mevcudiyetini devam ettirmiştir. 

Türk kültüründe altının önemli bir yeri vardır ve altın ve kuyumculuğa özel bir önem atfedilmiştir. Bu sayede ülkemizde kuyumculuk mesleği, yüzyıllardır varlığını geliştirerek sürdürmüştür. Kuyumculuğun ülkemizde gelişmesinin en önemli nedenlerinden biri de altının iyi ve güvenilir bir yatırım alternatifi olmasıydı. Ancak 1980'lerden sonra ülkemizde esen liberal rüzgarlar nedeniyle döviz, borsa, faiz gibi yatırım alternatiflerinin ortaya çıkmasından sonra bir yatırım alternatifi olarak altın önemini biraz kaybetmiştir.

Kuyumculuk mesleğini diğer ticari faaliyetlerden ayıran bir kısım farklılıklar mevcuttur. Burada ticari faaliyete konu olan emtianın altın gibi değerli bir maden olması bir takım karmaşık işlemleri de beraberinde getirmekte ve uygulamada bazı sorunlara neden olmaktadır. Günümüzde kuyumculuk, önemli ölçüde sermaye birikimi gerektiren ve bazı yasal düzenlemelerin bilinmesini zorunlu kılan bir meslektir.

Çalışmamızın amacı sektörde faaliyet gösteren mükelleflerin mali hak ve yükümlülüklerini genel hatlarıyla ortaya koymak ve uygulamada karşılaşılan bazı sorunları irdelemektir.

Kuyumculuk faaliyetinden elde edilen kazancın vergilendirilmesi boyutuna girmeden önce, sektöre ilişkin bazı özellikler ve sıkça kullanılan bazı kavramlar üzerinde durmakta yarar bulunmaktadır.

2. ALTIN VE KUYUMCULUK SEKTÖRÜ

Kuyumcu : Değerli metal ve taşlardan bilezik, küpe vb. süs eşyası yapan veya satan kimse, mücevherci, cevahirci.

Sarraf : Değerli kağıt ve metal paraları birbiriyle değiştiren, tahvil alışverişi yapan kimse.

Saf altın yumuşak ve kolay işlenebilir bir metaldir. Bu nedenle aşınmayı ve deforme olmayı engellemek için altının sertleştirilmesi gerekir. Altını sertleştirmek amacıyla içine gümüş, bakır, çinko vb. madenler ilave edilir. Ancak civa, kurşun, demir gibi maddeler bu işlemde kullanılmaz. Civa altını çürütür, kurşun çatlatır, demir paslandırır ve leke yapar. Altının sertleştirilmesi amacıyla başka madenlerin kullanılması kuyumculukta bir takım ölçü birimlerinin oluşmasına neden olmuştur. Bu kavramlardan en önemlisi ayar veya miliem kavramıdır.

Ayar (Miliem): Bir külçedeki değerli maden miktarının ağırlığa oranına ayar denir. Ayarlar ya bindeye göre yahut da 24 paydasına göre ifade edilir. Örneğin 24 gram ağırlığındaki 22 ayar bir altında, 22 gram saf, 2 gram da saf olmayan maden var demektir. Miliem hesabında ise bu, 22 ayar altında (22/24=) 0,916, 18 ayar altında 0,750, 14 ayar altında 0,583 ve 8 ayar altında ise 0,333 milieme denk gelmektedir. Tam saflık derecesinde 24 ayar altın 1000 milieme denk gelmektedir. Ancak doğada bugüne kadar tam saflıkta altın madenine rastlanmamıştır. İthal edilen külçe altınlar 999,99 miliem olarak ülkemize gelmektedir. Ülkemizde ise bu saflık derecesi 0,995 milyeme ancak ulaşabilmekte ve �astar� olarak tabir edilen bu has altın kuyumcu piyasasında kullanılmaktadır.

Burada bahsetmiş olduğumuz ayar/miliem kavramı sektördeki faaliyetlerin sağlıklı yürütülmesi açısından çok önemlidir. Bu nedenle piyasada satışa sunulan altınlara göre bu kavramın üzerinde biraz daha ayrıntılı durulmasının faydalı olacağın düşünmekteyiz. Az önce belirtildiği gibi ayar bir külçedeki değerli maden miktarının ağırlığa oranıdır. Yani 24 gr ağırlığındaki 22 ayar altının içinde 22 gram saf altın, 24 gr ağırlığındaki 18 ayar altının içinde 18 gram saf altın, 24 gr ağırlığındaki 14 ayar altının içinde 14 gram saf altın ve 24 gr ağırlığındaki 8 ayar altının içinde ise 8 gr saf altın mevcuttur. Bunların miliem olarak ifadesi ise şu şekilde olacaktır.

1) 8 Ayar Altın (8/24=) 0,333 Miliem

Örneğin: 10 Gr Ağırlığındaki 8 Ayar Altının İçindeki Has Altın Miktarı Aşağıdaki Gibi Hesaplanacaktır.

Has Altın Miktarı = 10 X 0,333= 3,33 Gr

Diğer Alaşım Miktarı = 10 � 3,33= 6,67 Gr

2) 14 Ayar Altın (14/24=) 0,585 Miliem

Örneğin: 10 Gr Ağırlığındaki 14 Ayar Altının İçindeki Has Altın Miktarı Aşağıdaki Gibi Hesaplanacaktır.

Has Altın Miktarı = 10 X 0,583= 5,83 Gr

Diğer Alaşım Miktarı = 10 � 5,83= 4,17 Gr

3) 18 Ayar Altın (18/24=) 0,750 Miliem

Örneğin: 10 Gr Ağırlığındaki 18 Ayar Altının İçindeki Has Altın Miktarı Aşağıdaki Gibi Hesaplanacaktır.

Has Altın Miktarı = 10 X 0,750= 7,5 Gr

Diğer Alaşım Miktarı = 10 � 7,5= 2,5 Gr

4) 22 Ayar Altın (22/24=) 0,916 Miliem

Örneğin: 10 Gr Ağırlığındaki 22 Ayar Altının İçindeki Has Altın Miktarı Aşağıdaki Gibi Hesaplanacaktır.

Has Altın Miktarı = 10 X 0,916= 9,16 Gr

Diğer Alaşım Miktarı = 10 � 9,16= 0,84 Gr

Ayar veya miliem hesabı sektörde gerek müşteri ile olan ilişkilerde gerekse mağazalarla, imalatçı veya toptancı arasındaki ilişkilerinde çok sık kullanılmaktadır. Bu ilişkilerde altının dönüştürülmesi yapılırken, altının milyemi ile gramı çarpılıp, ayarlanacak altının milyemine bölünür. Böylece ayarlanacak altının alaşım muhteviyatlı gram mevcudu tespit edilmiş olur.

ÖRNEK :

Kuyumcu mağazası sahibi bay A, toptancısından aldığı 1.000 gram ağırlığında 0,995 milyem ayarında has altını imalatçısına gönderip 22 ayar bilezik yaptırmıştır. imalatçıdan gelecek olan 22 ayar işlenmiş altının gramajı şu şekilde hesaplanacaktır.

1.000 gram x 0,995 / 0,916 = 1.086 gram.

Kuyumculuğun dalları üç başlık altında toplanabilir. Bunlar kuyumcu toptancıları, kuyumcu imalatçıları ve kuyumcu mağazalarıdır. Kuyumcu toptancıları, sermayeleri olan has altını atölyelere verip imalat yaptırırlar ve daha sonra bu malları kuyumcu mağazalarına satarlar. Kuyumcu imalatçıları genel olarak fason altın imalatı yaparlar. Fason imalatın temel prensibi hammaddenin fason iş yaptıranlarca temin edilmesidir. Kuyumcu mağazaları ise, toptancılarından aldıkları mamul haline gelmiş altını tüketiciye satarlar. Bunun yanında kendi sermayesi olan altını veya tüketiciden aldıkları hurda altını imalatçıya göndererek mamul haline geldikten sonra satışını gerçekleştirirler.

Kuyumcular altını ziynet eşyası olarak veya meskuk altın olarak arz ederler. Meskuk altın, basılmış altın demektir. Osmanlı döneminde meskuk altınlar piyasada bir para birimi olarak tedavül etmiş, daha sonra banknotların piyasaya sürülmesiyle bu özelliğini yitirmiştir. Meskuk altınlar, ziynet eşyası ve tasarruf aracı olma özelliği ile dikkat çekicidir. Günümüzde meskuk altınlar "Cumhuriyet Altın Sikkeleri" ve "Cumhuriyet Ziynet Altınları" olarak basılmaya devam edilmektedir. Meskuk altın baskı işlemi 22 ayardan düşük olmamak üzere darphane tarafından yapılmaktadır. Piyasada satışa sunulan meskuk altınlar şunlardır.

CİNSİ


CUMHURİYET ALTINLARI


ZİYNET ALTINLARI

¼ Çeyrek Altın


1,80-gr


1,75-gr

½ Yarım Altın


3,60-gr


3,50-gr

1 lira


7,21-gr


7,01-gr

2,5 (İkibuçukluk)


18,04-gr


17,54-gr

5 (Beşlik)


36,08-gr


35,08-gr

Bu genel açıklamalardan sonra kuyumculuk faaliyetinden elde edilen kazançların vergilendirilmesi konusunda üzerinde durulması gereken özellik arz eden hususları belirtelim. Sektörün vergilendirilmesinde, ticari kazancın tespitinde hangi giderlerin hasılattan indirilebildiği, hangilerinin indirilemediği konuları dikkat çekici başlıklar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak daha öncesinde değinilmesi gereken konu kuyumculukta ticari kazancın tespit yöntemidir.

5.3. KDV KANUNU YÖNÜNDEN SORUMLULUKLAR

KDV Kanunu'nun, verginin konusunu teşkil eden işlemler başlıklı 1. maddesine göre ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Yasanın 1. maddesinde yapılan bu genellemeye göre ticari bir faaliyet olan kuyumculuk faaliyetinde yapılan teslimler de KDV'ye tabi olacaktır. Ancak yasanın 17. maddesinin 4. bendindeki diğer istisnalar bölümünde bu teslimlerle ilgili bir istisna hükmü yer almaktadır.

KDV Kanununun 17/4-g maddesi uyarınca külçe altın, külçe gümüş ve kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia) teslimi KDV'den müstesnadır. Bu hüküm, kuyumcuları tamamen KDV'nin kapsamı dışında bırakmamakta, yasanın 23. maddesiyle bunların yapacakları teslimler özel matrah şekline tabi tutulmaktadır. Kanunun 23. maddesinin e bendi şöyledir: �Altından mamül veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların teslim ve ithalinde matrah, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktardır.� Maliye Bakanlığınca 9 ve 69 nolu KDV Genel Tebliğleri çıkarılarak konu ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. İthalat veya dahilden satın alma yoluyla temin edilen külçe altından bizzat imal edilen veya fason olarak imal ettirilen veya teslim edildiği şekilde satın alınan ziynet eşyası ile sikke altınların tesliminde satış bedelinden teslim konusu mamulün bünyesinde yer alan külçe altına isabet eden has bedel düşüldükten sonra kalan miktar katma değer vergisinin matrahı olacaktır.

Diğer taraftan, külçe altından (hurda altın dahil) altın mamulü veya altın ihtiva eden eşya imalatı ile uğraşanların yaptıkları işler karşılığında aldıkları ücretler üzerinden ayrıca katma değer vergisini hesaplayacakları tabiidir.

Örnek:

100 gram ağırlığında 22 ayar bir bilezik 2.000 YTL'ye satılmıştır. (O andaki 1 gram 22 ayar altının satış fiyatı 20-YTL, 1 gr külçe altının fiyatı 21 YTL'dir.) Bu satışın vergilendirilmesi şöyle olacaktır.

Öncelikle 100 gram ağırlığındaki 22 ayar bilezikteki külçe (has) altın miktarı bulunur. Kuyumculuktaki hesaplamalarda ayar, milyeme çevrilir. 22 ayar, (22/24)= 0,916 milyemdir. 100 X 0,916= 91,6 gr. 100 gram bileziğin 91.6 gramı külçe (has) altındır. Has altın bedeli 91,6 gram x 21 YTL = 1.923,6 YTL olacaktır. Saf olmayan alaşım miktarı ise 100-91,6= 8,4 gramdır. Alaşım miktarı olarak tabir edilen bu miktarın teslimi KDV'nin konusuna girmektedir. Buna göre bu tutarın KDV dahil bedeli 2.000 YTL � 1.923,6 YTL = 76,4 YTL olacaktır. Bu tutara iç yüzde yöntemini uyguladığımızda bedel ve KDV ortaya çıkacaktır. Buna göre 76,4/1,18= 64,74 YTL bedel, 11,66 YTL ise hesaplanan KDV olacaktır.

100 Gr 22 Ayar Bilezik Satışı = 100 gr x 20 YTL = 2.000-YTL

KDV'ye Tabi Olmayan Külçe

Altın Miktarı = 100 Gr x 0,916 = 91,6 Gr

KDV'ye Tabi Olmayan Kısmın

Tutarı = 91,6 Gr x 21-YTL = 1.923,6 YTL

KDV'ye Tabi Olan Miktarın = 2.000 YTL � 1.923,6 YTL= 76,4 YTL

KDV Dahil Tutarı

KDV Matrahı = 76,4 YTL / 1,18 = 64,74 YTL

Hesaplanacak KDV Tutarı = 64,74 x 0,18 = 11,66 YTL

Bu satışa ilişkin fatura örneği Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesindeki, faturada bulunması gereken mecburi unsurların bulunduğu kabul edilerek aşağıdaki gibi olacaktır.

Fatura Örneği



Cinsi Ayar Miktar 

(Gram) Gram Fiyatı Tutar Külçe

Gram Fiyat Tutar KDV Dahil Tutar

Bilezik 22 100 20,00YTL 2.000,00YTL 91,6 21,00 1.923,6 YTL 76,4 YTL



100 GR 22 AYAR BİLEZİK SATIŞI KDV Matrahı 64,74 YTL

KDV 11,66 YTL 

Genel Toplam 2.000 YTL 

Örnek:

Malatya Vergi Dairesi Başkanlığı Fırat Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün mükellefi X Kuyumculuk Ltd. Şti. 05.01.2006 tarihinde bir müşterisine yarım meskuk altını 80,00 YTL'ye satmıştır. O tarihte külçe (has) altının gramı 22,90 YTL'dir. Mükellef tarafından düzenlenen ödeme kaydedici cihaz fişi aşağıdaki gibidir.

X KUYUMCULUK LTD. ŞTİ.

ADRES VE TELEFON

FIRAT V.D.-VERGİ KİMLİK NO

TEŞEKKÜRLER

05.01.2006 FİŞ NO:000003

SAAT : 12.33

ALTIN % 0 79,00

İŞÇİLİK %18 1,00

KDV 0,15

TOPLAM 80,00

NAKİT 80,00

Bu yanlış düzenlenmiş bir belge örneğidir. Bu belgenin düzenlenmesi için yapılacak işlem ve düzenlenmesi gereken belge şöyle olacaktır.

Yarım Meskuk Altının Gamı : 3,60 Gr

Yarım Meskuk Altının Ayarı : 22 Ayar veya 0,916 Milyem

Yarım Meskuk Altının İçindeki : 3,60 Gram x 0,916 Milyem = 3,30

Külçe Altın Miktarı

İlgili Tarihteki Külçe Altının Fiyatı : 22,90 YTL

Külçe Altın Bedeli : 3,30 Gram x 22,90 YTL = 75,57 YTL

(KDV'den İstisna Olan Kısım)

KDV'ye Tabi Kısım (KDV Dahil) : 80 YTL 75,57 YTL = 4,43 YTL



KDV Matrahı : 4,43 YTL / 1,18 = 3,75 YTL

Hesaplanacak KDV : 4,43 YTL - 3,75 YTL = 0,68 YTL

Doğru ÖKC Fişi



X KUYUMCULUK LTD. ŞTİ.

ADRES VE TELEFON

FIRAT V.D.-VERGİ KİMLİK NO

TEŞEKKÜRLER

05.01.2006 FİŞ NO:000003

SAAT : 12.33

ALTIN % 0 75,57

İŞÇİLİK %18 3,75

KDV 0,68

TOPLAM 80,00

NAKİT 80,00

Kuyumcular bu şekilde yapmış oldukları satışlar üzerinde hesaplayacakları KDV'den kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenmiş oldukları KDV'yi düşmek suretiyle, her aya ilişkin KDV beyannamelerini takip eden ayın 20.günü akşamına kadar bağlı bulundukları vergi dairesine vermeye ve 26. günü akşamına kadar ödemeye mecburdurlar.

5.4. 3100 SAYILI KDV MÜKLLEFLERİNİN ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZLARI KULLANMALARI MECBURİYETİ HAKKINDA KANUN YÖNÜNDEN SORUMLULUKLAR

Kuyumcular 3100 sayılı kanun uyarınca ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorundadırlar. Yazar kasa kullanılarak verilen fişler mükellefin fatura vermek zorunda olmadığı satışlarının belgelendirilmesinde kullanılmakta ve fatura yerine geçen vesika özelliği taşımaktadır.

3100 sayılı Kanuna ilişkin 25 nolu Genel Tebliğ uyarınca ödeme kaydedici cihazlardan genel olarak 3 tür rapor almak mümkündür.

X Raporu:

Günlük hafızadan alınmakta ve o güne ilişkin mali bilgileri göstermektedir. Yani o günkü hasılatı ve KDV'sini göstermektedir. Bazı cihazlar kümülatif toplamı da ayrıca verebilmektedir. Belli zamanlarda alma zorunluluğu yoktur. Denetimlerde bilgi mahiyetli olarak alınabilir. Alındığında herhangi bir sıfırlama yapmaz.

Z Raporu:

Günlük hafızadan alınmakta ve o güne ilişkin mali bilgileri göstermektedir. Yani o günkü hasılatı ve kdv'sini göstermektedir. Günlük hafızayı sıfırlayıp mali hafızaya kaydeden rapordur. Her iş günün sonunda alınması zorunludur. Ödeme kaydedici cihaz ile satış yapılmadıysa z raporu alınma zorunluluğu yoktur. Z raporunun alınması günlük hafızanın sıfırlanması sonucunu doğurduğundan faaliyetin bitiminden önce kesinlikle alınmamalıdır.

Mali Hafıza Raporu:

Aylık olarak alınıp KDV beyannmasine eklenir. 21 nolu KDV sirküsü ile internet ortamında verilen KDV beyannamelerinde bu zorunluluk kaldırılmıştır.

3100 sayılı kanunun mükerrer 8. maddesinin 2. bendine göre ödeme kaydedici cihaz ile ilgili Maliye Bakanlığınca belirlenip açıklanan usul ve esaslara uymayanlara (cihazın vergi dairesine kaydı, arıza, satış, işgünü sonunda z raporu alınması , muhafaza edilmesi) vergi usul kanundaki usulsüzlük cezalarına ait cetvelde yazılı 1. derece usulsüzlük cezalarının 5 katı uygulanır. Silik ve okunaksız fiş verilmesi halinde 352/II-7 uyarınca 2. derece usulsüzlük cezası kesilir.

7. FİYATLARIN BELİRLENMESİ, DEĞERLEME VE ENFLASYON DÜZELTMESİ

1980'lerden itibaren ekonomide liberal politikalar uygulanmaya başlanırken, liberalizme özgü kuruluşlar da yavaş yavaş ekonomik hayatta yerlerini almaya başlamıştır. İşte bu trendin halkalarından birkaçı da 1980'lerin sonu ve 1990'ların başından itibaren yasal alt yapıları oluşturulan ve hayata geçirilen Altın Piyasası, İstanbul Altın Borsası, Kıymetli Maden Borsalarıdır. Borsa alıcı ve satıcıyı bir araya getiren organize edilmiş merkezi pazardır. Fiyatlar devlet müdahalesi olmaksızın, serbest piyasa arz ve talep koşullarına göre belirlenir. Bu belirlemelerden hareketle kuyumcuların satış esnasında has altının fiyatını borsa rayicine göre hesaplayacağı bir realitedir.

1 gramlık külçe altının borsa fiyatı bellidir. Örneğin 10 gramlık 22 ayar bilezik satılmak istendiğinde, 1 gram külçe altının fiyatı 22 YTL ise, bu bileziğin has bedeli 10 gram x 0,916 milyem = 9,16 gram (0,916 gram x 22 YTL)= 20,15 YTL olacaktır. Ancak değinildiği gibi bu altının has bedeli olup, piyasa değeri değildir. Piyasa değeri söz konusu altının alaşım muhteviyatına, işçiliğine göre farklılık arz etmektedir. Esasen kuyumcuların esas kazançları buradadır.

Altının bir borsası olmasına rağmen, altın ve altından mamul emtianın dönem sonu değerlemesi maliyet bedeli ile yapılacaktır. Nitekim Vergi Usul Kanununun 274. maddesinde e mtianın maliyet bedeliyle değerleneceği hükme bağlanmıştır. Emtianın maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri % 10 ve daha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde mükellef, maliyet bedeli yerine 267. maddenin ikinci sırasındaki usul hariç olmak üzere, emsal bedeli ölçüsünü tatbik edebilir. Bu hüküm 275. maddedeki imal edilen emtia için de uygulanabilir.

Kuyumculuk sektörü vergi konusunda, uzun yıllardan beri yüksek enflasyonun dezavantajını yaşamıştır. Yüksek enflasyon nedeniyle gerçek olmayan değer artışlarının vergilendirilmesi konusu uzun yıllar boyunca kuyumculuk sektöründe en büyük vergisel sorun olarak tartışılmıştır. Kuyumcular ellerindeki altın stoklarını maliyet bedeli ile değerledikleri için bunlar düşük fiyatlarla envantere yansımakta ve bu malların satışı gerçekleştiğinde yüksek enflasyon nedeniyle gerçek olmayan büyük kârlılık oranları ortaya çıkmaktaydı. Öncelikle sektörde faaliyet gösteren ve bu değinilen sorunları yaşayan mükelleflere 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu ile stok affı ve matrah arttırımı imkanı tanınmış, daha sonra 4842 sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanunu'nun 38. maddesinin sonuna eklenen hüküm ile işlenmiş altın alım-satım ve imali ile iştigal eden mükelleflere satmış oldukları mamulün has altın maliyet bedelini sürekli olarak güncelleme imkanı getirilmişti. Bu hükme göre sürekli olarak işlenmiş altın alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler, altın satış tarihindeki İstanbul Altın Borsasında oluşan has altın değeri ile satılan mamulün has altın maliyet bedeli arasında oluşan farkı, maliyet bedeline ilave edeceklerdir. Oluşan fark bilançonun pasifinde özel bir fonda izlenecek, bu fonun sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tabi tutulacaktır. 30.12.2003 tarihinde yayınlanan 5024 sayılı kanun ile �enflasyon düzeltmesi� yürürlüğe girdiğinden, söz konusu hüküm 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Maliyet bedeli güncellemesi, hükmün yürürlüğe girdiği 24.04.2003 tarihi ile yürürlükten kaldırıldığı 01.01.2004 tarihleri arasında kalan dönemde yapılan satışlar için uygulanabilecektir. Yüksek enflasyondan kaynaklanan gerçek olmayan değer artışlarının dezavantajlarını bertaraf etmek için 5024 sayılı yasa çıkarılarak enflasyon düzeltmesi uygulamalarına geçilmiştir. Bu yasal düzenlemeler sayesinde kuyumcular enflasyondan arındırılmış olan kazançlarının vergisini vermeye başlamışlardır.

Enflasyon düzeltmesi uygulamasının usul ve esasları V.U.K.'nun mükerrer 298. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler ilk olarak 5024 sayılı yasa ile getirilmiştir. Daha sonra uygulamaya yön vermeyi amaçlayan çok sayıda genel tebliğ ve sirkü yayınlanmıştır. 5024 sayılı yasa enflasyon düzeltmesi ile ilgili ikili bir yaklaşım getirmiştir. 31.12.2003 mali tabloları geçici 25. maddeye göre, sonrası mükerrer 298. maddeye göre düzeltilecektir. Enflasyon düzeltmesi ile ilgili genel kurallar şunlardır:

- Bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri enflasyon düzeltmesi yaparlar.

- Enflasyon, içinde bulunulan hesap dönemi dahil son üç hesap döneminde %100'den fazla olacak ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olacaktır.

- Geçici vergi dönemlerinde de enflasyon düzeltmesi yapılır. Son üç hesap dönemi yerine geçici vergi döneminin son ayı da dahil olmak üzere önceki 36 ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son 12 ay dikkate alınır. Geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılırsa takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap döneminin sonunda da düzeltme yapılır.

- V.U.K.'nun mükerrer 298. maddesinin A fıkrasının 9 nolu bendi ile 348 nolu VUKGT'ye göre münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın ve gümüş alım satım imalatı ile uğraşan bilanço esasına tabi gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın 2005 ve müteakip yıllarda her geçici vergi dönemi ve hesap dönemi sonu itibariyle enflasyon düzeltmesi yapmak zorundadırlar.

- 9 nolu Vergi Usul Kanunu Sirküleri gereğince enflasyon düzeltmesi yapılmaması halinde V.U.K.'nun 353. maddesinin 6. bendine göre özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

- 19 nolu Vergi Usul Kanunu Sirküleri gereğince, esas faaliyetleri olan kuyumculuk işi yanında bu faaliyetlerinin bir cüzü niteliğinde olan platin, kıymetli taş alım-satımı veya imali gibi faaliyetleri bulunan mükelleflerce de enflasyon düzeltmesi yapılması gerekmektedir. Ancak kuyumculuk faaliyetinin yanı sıra bu nitelikte olmayan market işletmesi, gıda ticareti, beyaz eşya alım satımı, kafe işletmesi gibi başka faaliyetlerinin bulunması durumunda münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım satımı ve imali faaliyetinden söz edilemeyeceğinden enflasyon düzeltmesi yapılmayacaktır.

Enflasyon düzeltmesinin temel mantığı parasal olmayan kıymetlerin yasada belirtilmiş bazı katsayılarla çarpılarak düzeltilmiş tutarlara ulaşılması ve daha sonra da düzeltilmiş tutardan düzeltme öncesi tutarların çıkarılarak düzeltme farklarının muhasebeleştirilmesidir.